31 Mayıs 2021 Pazartesi

Müşteri Memnuniyeti Herşeyden Önemlidir

 Herkese selam arkadaşlar. Ben Cem, 1.76 boyunda, 73 kiloda, yakışıklı bir erkeğim. Büyük bir Beyazeşya mağazasında müşteri temsilcisi ve halkla ilişkiler uzmanı olarak çalışmaktayım. Sattığımız her malın durumunu kontrol ederiz, müşteri aldığı maldan ne kadar memnun diye bazen telefonla, bazen de gerekirse evlere gideriz, anket doldurup, müşteri memnuniyet seviyesini belirleriz. Bir gün mağazaya yaşlı bir çift geldi ve yeni aldıkları çamaşır makinesinden memnun olmadıklarını ifade ettiler. Kayıtlarıma baktım, ürün satışından sonra ilgilenilmiş ve ürün hakkında olumlu geribildirim alınmış. Durum böyle olunca direkt eve gidip ürünün performansını yerinde görmek istedim.

Kapıyı çok güzel bir bayan açtı, Yeliz hanım. Kendisine durumu izah ettim. O da, “Evet memnun değiliz!” dedi. Ürünü çalıştırmak istedim. “Tamam, yıkanacak birkaç birşeyler var!” dedi ve gitti içerden çamaşırlarını getirdi. Çamaşırları makineye koyarken, beni çileden çıkarırcasına, katlanmış tangalarını, sütyenlerini, kendine ait ne varsa gözümün önünde katlarını açarak, sanki özellikle bana gösterircesine makineye attı. Benim yarak şahlandı tabi, görmesini istemediğim için elimle falan kapatmaya uğraşıyordum. Çok azgın ve fantazi dolu bir bayan olduğu iç çamaşırlarından belliydi. Ayrıca kendine bakan ve sexy bir kadındı. Makineyi çalıştırıp sonucu beklerken salona geçtik. Çay demlemiş, içmem için ısrar edince kıramadım. Ama o sexy iç çamaşırları aklıma geldikçe benim yarak yerinden fırlayacak gibi oluyordu. Neyse çayları getirdi ve benim karşıma oturdu. Üzerinde askılı, dizlerine kadar gelen bir elbise vardı, karşımda bacak bacak üstüne atmış çayını yudumluyordu…

Sohbete başladık. Havadan sudan derken muhabbeti ilerlettik. Yaşının 25 olduğunu, kocasının askerde olduğunu öğrendim. Kocası askerden gelene kadar kayınbabası ve kayınvalidesiyle aynı evde kalıyormuş. Kocasının mühendis olduğundan ve askerliğinin bitmesine 6 ay kaldığından, kocasızlığın zorluklarından bahsediyordu. Sohbet ilerledikçe Yeliz bana frikik vermeye başladı, elbisesi yukarı sıyrılmıştı, fakat sanki özellikle kapatmıyor gibiydi. Konuşurken elimde olmadan, Yelizin o düzgün, pürüzsüz bembeyaz bacaklarına gözüm takılıyordu sürekli. Çok hafiften altındaki iç çamaşırını görüyordum, kıpkırmızı tanga çok sexy duruyordu. Benim çayım bitmişti. Yeliz, “Tazeleyeyim!” dedi ve bardağımı almak için önüme eğilip bana süper bir göğüs şov yaptı. Göğüsleri harika, kırmızı sütyenin içinde nefis duruyorlardı. Benim gözler takılı kaldı tabii. O da göğüslerine baktığımın farkında olacak ki, bir süre öyle kaldı ve “Ben çayı çok severim, siz de çok seviyorsunuz galiba, çok demledim, birlikte içeriz, ben en iyisi demliği getireyim!” dedi.

Mutfağa gitti demliği aldı geldi ve tekrar çay doldurdu. Yavaş yavaş doldururken sanki göğüslerini gözümün içine sokar gibi hareketleri beni delirtiyordu. Yarağıma artık hakim olamıyordum, iyice kalkmış, pantolondan fırlayacak gibi duruyordu. Yeliz de sürekli önüme bakarak gülümsüyordu. Kısa bir suskunluktan sonra sessizliği Yeliz bozdu ve “Gittiğiniz evlerde değişik değişik evhanımlarıyla, ilginç durumlarla karşılaşıyorsunuzdur?” dedi. “Evet, haliyle. Geçen bir bayan kocasının cüzdanını pantolonunda unutup atmış makineye…” dedim. “Yok, onu kastetmedim, yani evhanımları sizden etkileniyordur, veya sizin etkilendiğiniz hanımlar oluyordur demek istedim!” dedi. Ben de bunu fırsat bilip, “İnsan etkileniyor tabii ki, mesela biliyor musunuz, siz çok güzelsiniz, harika bir kadınsınız, sizi görüp de etkilenmeyecek erkek düşünemiyorum!” dedim. Bundan çok hoşlanan Yeliz, “Gerçekten öylemiyim?” dedi. “Evet öylesiniz!” dedim.

Çayları yeniden tazeleyip bu sefer karşıma değil de yanıma oturdu. Artık sikimi gizlemiyordum. Bacaklarımı ayırp, sikimi gere gere oturuyordum. Yelizin heyecanlandığını hissettim ve iltifata devam ettim, “Yeliz hanım fiziğiniz çok düzgün, mankenlere taş çıkarırsınız, makineye çamaşırlarınızı koyarken sizin ne kadar sexy ve kendine bakmayı seven bir bayan olduğunuzu anladım zaten!” dedim. Yeliz artık benim yarağa odaklanmış gözünü alamıyordu, belli ki uzun süredir sikilmiyordu. Ben de artık ona yaklaşmanın vakti geldiğini düşündüm. Gözlerimi gözlerine kilitleyip, yavaşça yaklaşarak dudaklarına yapıştım. Çok güzel, nefis dudakları vardı ve ateş gibi yanıyordu. Yeliz de benim dudaklarımı bir öpüyor bir yalıyor, dilimi vantuz gibi emiyordu. Ben bu esnada fırsat buldukça, “Bebeğim süpersin, aşkım harikasın!” diyordum.

Bir süre öpüştükten sonra Yeliz, “Bizimkiler emekli aylıklarını çekecek ve Pazar yapacaklar, onlar gelmeden elimizi çabuk tutalım! Kaç aydır sikilmiyorum, amım şişti!” dedi. Ben aceleye gelmem ama tamam dedim ve dudaklarını tekrar öperek Yelizi oturduğumuz koltuğa yatırdım. Yeliz durmadan, “Hadi hadi!” diye acele ediyordu. Ne olursa olsun işimi acele yapmam, hele sex işini asla! Partnerimin zevki benim zevkimden önemlidir. Yelizin ayaklarını öpmeye başladım. Öpüyordum, yalıyordum, ayak parmaklarını ağzıma alıp emiyordum. Yavaş yavaş ayak bileklerinden dizlerine geldiğimde Yeliz bundan büyük keyif alıyor, “Devam et aşkım, devam et kocacığım, yala bitir beni!” diye inliyordu. Biraz daha yukarı çıkıp, emerek öperek yalayarak Yelizin o nefis bacaklarının keyfine varıyordum. Gerçekten harika bacakları vardı.

Sonra kafamı elbisesinin altına sokup, kalçalarını ellerimle yoğurarak ve bacaklarınının iç kısımlarını öperek yalayarak yukarı çıktım. Kafam artık yelizin amındaydı, o sexy transparan tangasının içinde amı inanılmaz güzel görünüyordu. Tangasını çıkarmadan amını yalıyordum, Yeliz de kafamı amına bastırıyor, sanki çıldırmış gibi, “Hadi devam et, sik onu, o senin, yar amımı!” diyordu. Ben tangasının üzerinden epeyce yaladıktan sonra Yelizin amı vıcık vıcık olmuş, ıslak amı harika kokuyordu. Tangasını dişlerimin arasına sıkıştırarak yavaş yavaş geriye doğru çekilmeye başladım. Benimle birlikte kıpkırmızı sexy tangası daamından sıyrılıp ayaklarına doğru geliyordu. Yelizin nefes alışları hızlanmıştı, nefesinden ne kadar isterik olduğunu anlıyordum, sürekli beni tahrik eden sözler söylüyordu, “Hadi aşkım, sik artık amımı, bekletme beni!” diyordu. Tangasını çıkardıktan sonra elime aldım ve kokusunu içime çektim. Yeliz bundan çok etkilenmişti, “Kocamda böyle fantaziler hiç olmaz, bacaklarımı ayırıp direkt sokar!” diyordu…

“Boşver kocanı şimdi, ben senin kocana benzemem!” diyerek, tekrar bacaklarını yalaya yalaya amına ulaştım. Nefis kokan, harika amdudakları olan, süper bir am vardı karşımda. Amının traşını yeni yapmış veamının üzerindeki kıllarla üçgen yapmış bırakmış. Kaymak gibi amını bir süre inceleyip kokladıktan sonra, “Harikasın aşkım, muhteşem amın var, tam sikime layik!” dedim. Amını bir süre yaladım ve akan amının sularını emdim, 10 dakika falan dilimle amını siktim. Supsulu olmuştu amı. Yeliz kafamı amına bastırıp, “Siiiiik hadiii aşşşkımmm, dayanamıyorum, bittim!” demesi beni daha da çıldırtıyordu. Daha sonra yukarı kayarak tekrar Yelizin dudaklarına yapıştım. Dudakları daha da alevlenmiş, dudaklarımı yiyecek gibi emiyordu. Boğazını boynunu öpüyordum, kulak memelerini öpüyordum. Kulağına, “Sexy bebeğim, çok güzelsin, azgın bebişim, süpersin sen!” diyordum. Bunları kocasından hiç duymayan Yelizin çok hoşuna gidiyordu ve o da bana, “Ye beni sikicim, erkeğim!” diye karşılık veriyordu…

Boğazından aşağı doğru öpe öpe indim. Artık elbisesinin üzerinden göğüslerini okşuyor, hamur gibi yoğuruyordum göğüslerini. Göğüsuçları ben elledikçe taş gibi oluyordu. Askılı elbisenin bir kolunu indirdiğimde, kırmızı sütyeni ve içindeki bombalar gözükmeye başladı. Bana çay koyarken hayal ettiğim göğüsler artık elimdeydi. Diğer askısını da indirdim ve göğüslerine yapıştım. Göğüsleri sütyenin içinden taşacak gibi duruyorlardı. İkisini de epey yoğurup elledikten sonra sütyenini çıkardım. Yelizin aldığı zevki anlatamam, nefesi kesilecek gibi inliyordu resmen altımda. Sütyenini de yüzüme götürüp kokladım, içime çektim kokusunu. Göğüslerinin ucunda dilimle daireler çiziyor, hafif hafif ısırıyordum. Göğüslerini birbirine yaklaştırıp emiyordum, yalıyordum, göğüs arasını kokluyordum. Nefis kokuyordu Yelizimin teni, nefisssss! Bebekler gibi! Göğüslerini epey yalayıp yedikten sonra aşağıya indim. Göbeğinin etrafında dilimle daireler çizdikten sonra amını son bir kez yalayıp ayağa kalktım. Artık Yeliz sikilecek kıvama gelmişti. Yeliz de sanki ilk defa sikilecek bakire bir kız gibi heyecanlıydı…

Ben üzerimdekileri soyunurken, Yeliz sabırsızca, “Hadi erkeğim, çabuk ol, bizimkiler gelmeden sik beni, sike hasret amıma sok artık!” diyordu. Ben de, “Merak etme aşkım, yaracağım amını, seni yarrağa doyuracağım!” diyerek külodumu çıkardım ve füze gibi olmuş yarağımı Yelizin yüzüne uzatarak yalamasını söyledim. Yeliz yalamak istemedi, daha önce kocasının sikini hiç yalamadığını söyledi. “Hadi aşkım, yala da rahat girsin sexy bebeğim!” diye ısrar ettim. Yeliz yarağımın ucunu dilini hafiften dokundurarak yalamaya başladı. Yaladıkça zevkini ve tadını aldıyordu. Derken biraz daha ağzının içine sokmaya başladı, ama daha önce hiç yalamadığı için acemi gibi yalıyordu. Ben bu arada zevkten uçuyordum ve “Mmmhhhh harikasın, çok iyi yapıyorsun azgın fahişem, işte öyle em yarağımı aşkım, sexy sevgilim!” diye gaza getiriyordum. Nihayet yarak yalamanın tadına tam varan Yeliz artık bırakmıyor, şeker emen çocuklar gibi emiyordu sikimi. Tükürükleriyle sikimi vıcık cıvık yapmış, delirtmişti beni azgın fahişem. Ağzından zor kurtardığım sikimle yüzüne yanaklarına şap şap vuruyordum…

Yeliz birden vahşi bir kedi gibi taşaklarıma tırnaklarını geçirip, “Hadi diyorum sana! Çıldırtma beni de sikamımı! Dayanamıyorum, o sikini içimde hissetmek istiyorum! Dibine kadar geçir artık!” dedi. “Tamam tamam, bırak taşaklarımı!” diyerek yandaki koltuğun minderini aldım ve Yelizin belinin altına koydum. Bacaklarını da yanlara ayırınca, o kıllarla şekil yapılmış yarağa susamış amı artık kabak gibi açılmıştı. Yanaşıp sikimi amının üzerine getirdiğimde yelizin nefes alışları artık daha belirginleşmiş, burnundan soluyor gibiydi. Bacaklarını omzuma aldım ve sikimi amının üzerinde gezdiriyordum, amının kenarlarına, amının üzerindeki üçgen şekilli kıllara sürüyor, geri çekiyordum. Sikimle amının dudaklarına şap şap vuruyor, elimle amını şamarlıyordum. Yeliz iyice kudurmuş ve ağlayacak duruma gelmişti, “Aşkım sok artık ne olur, yoksa bağıracağım ve apartmanı başımıza toplayacağım şimdi!” diye yalvarıyordu. O kadar azmıştı ki, yapar mı yapardı valla…

Sikimi amının ağzına yerleştirip hepsini birden dibine kadar köklememle birlikte, Yelizden de, “Ohhhh!” diye bir inleme geldi. Gözlerini kapatmış, “Siikkk beni aşkkıııımmm!” diye inliyordu. Tadına vara vara sikimi başına kadar çekip sonra yeniden köklüyordum. Üç dört kere kökledikten sonra Yeliz kasılarak titremeye ve orgazm olmaya başladı. Tırnaklarını sırtıma geçirip beni kendine çekiyor ve “Durma durma, devam et erkeğim, hızlı sik, daha hızlı sok sikicim!” diyordu. Bu sözler beni daha da iştahlandırdı ve amına bastıkca basıyor, soktukça sokuyordum. Yelizin amı fırın gibi sıcaktı ve sanki sikimi içine alıp hiç vermeyecek gibi kavrıyordu sikimi. Bir süre daha Ayy Amann Off’lar eşliğinde Git-Gel yaptıktan sonra Yeliz, “Aşkım boşalıyorummm, hadi sen de gel, boşal içime!” dedi. Ben zaten boşalmamak için kendimi zor tutuyordum, Yeliz öyle deyince kendimi bıraktım ve ikimiz aynı anda böğürerek iliklerimize kadar boşaldık…

Yelizin, “Bizimkiler her an gelebilir!” telaşından dolayı sikiş sonrası sigaralarımızı içmeden ve duş bile almadan giyindik. Ben Yelizi son bir kez öperek, “Aşkım sana doyamadım!” dedim. O da, “Ben de doymadım erkeğim, sonra ev müsait olunca ben seni ararım aşkım!” dedi. Cep telefonumun numarasını vererek ayrıldım ordan. Bir hafta boyunca geceleri sadece SMS’leştik, beni düşünerek amını parmaklıyor ve masturbasyon yapıyormuş. Kayınbabası ve kayınvalidesinin birdahaki pazara gittiğinde beni eve çağırdı. Bu sefer Yelizi hiç sikilmediği o güzel götünden de siktim. Anlayacağınız müşteri memnuniyeti kesinlike tamamlandı :))

Sonuçta sex bir sanattır ve her sanatın ustaları, duayenleri vardır…

Kankam Meltemle Sikiştiğimizde Çok Sarhoştuk

 Selamlar. Ben Ankaradan Eray. 18 yaşındayım. Size kardeşim gibi gördüğüm, kanka dediğim Meltemi nasıl siktiğimi anlatmak istiyorum. Meltem benim çok yakın arkadaşımdır. Kendisi orta boylu, ancak her görenin sikini kaldıracak kadar güzel bacakları ve götü olan taş gibi bir kız. Haliyle oldukça fazla çıkmak isteyen oluyor. Ben de arkadaşlık vazifemi yaparak ona taktikler veriyordum. Ben de çapkın sayılırım, oldukça güzel kızlarla çıkıyorum. Ancak o güne kadar seks konusunda en büyük deneyimim çıktığım kız arkadaşımın bana evde sakso çekmesiydi. Götten istediysem de vermemişti, birbirimize sadece oral seks yapmış, zaten bir hafta sonra da ayrılmıştık. Meltem de o sıralar biriyle çıkıyordu. Kulağıma çıktığı çocuğun Meltemi götten siktiği söylentileri gelmişse de, bu dedikoduyu duyduğumu Melteme belli etmemiştim.

İkimiz de birkaç ay önce sevgililerimizden ayrılmış, arayış içindeydik. Birgün, öyle çok yakından tanımadığım, sadece Meltemden dolayı konuştuğum bir kız beni partiye çağırdı. Ama gitmek istemiyordum, çünkü sap gibi tek başıma partilere gitmekten nefret ederim. Meltem, “Hadi gel, birlikte gidelim, ikimize de değişiklik olur!” deyince gitmek zorunda kalmıştım. Meltemle bütün parti boyunca birlikte takıldık, içtik içtik dans ettik. Partinin ilerleyen saatlerinde Meltemin eski sevgilisi gelince ortamın neşesi kaçmıştı. Meltem bana, “Götür beni burdan!” deyince (babamdan zar zor aldığım arabayla) Meltemi evine götürdüm. O kafayla ne cesaret araba kullandığımı düşündükçe halen tüylerim diken diken oluyor, ikimiz de aşırı alkollüydük, yolda kaza bile yapabilirdim.

Meltemlerin oturduğu yer bahçeli müstakil bir ev. Annesi babası tatildeydi, Meltem evde yalnızdı. Evin önüne geldiğimizde, “Evde babamın Vodkaları var, içelim mi?” dedi. “İçelim anasını satayım!” deyip girdik. Zaten sarhoştuk, evde de 2-3 kadeh Vodka içince ikimizin de kafası duman olmuştu. Meltemin durumu benden daha berbattı, arda sırada konuşurken bana ‘Aşkım’ ‘Canım’ falan diyordu. Bir ara tuvalete gitmek için kalktığında sendeliyordu. Mecburen tuvalete gitmesine yardım ettim, hatta kemerini ve fermuarını bile ben açmak zorunda kaldım. Çişi bitince, “Başım çok dönüyor, yatmak istiyorum!” dedi. Zar zor yatak odasına çıkardım onu. Yatağa yatırdım. “Üfff çok sıcak oldu, ateş bastı!” diyerek soyunmak istedi. Ama gömleğinin düğmelerini bile açamıyordu. Gömleğini ve pantolonunu çıkardığımda sadece sütyen ve tanga ile kalmış ve yorganı üstüne örttürmemişti. Birkaç saniye ayakta dikilip güzelliğini izlemeye başladım. Meltem gerçekten harika bir kızdı. Aklımdan alkolün de etkisiyle kötü kötü şeyler geçmeye başlamıştı, “Ben en iyisi gideyim!” dedim.

“Yaaaa gitme! Hadi soyun yanıma yat!” dedi. Meltemin bu isteğine çok şaşırmakla birlikte pantolonumu ve gömleğimi çıkardım, üzerimde sadece Boxerımla Meltemin yanına uzandım. Ama beni asıl şaşırtan Meltemin yaptığıydı. Meltem elini direkt Boxerıma attı, “Deliriyorum senin için!” diyerek Boxerımı bir çırpıda indirdi. Çok şaşkındım, “Meltem biz arkadaşız, yapma böyle!” dedim. Meltemin, “Ne yani, sikmeyecekmisin beni bu gece?” deyip sikimi sıvazlamasıyla bende kayış koptu. Dudaklarımı direkt dudaklarıyla birleştirdim, öpmüyor somuruyordum resmen. Dillerimiz birbirinin ağzının içinde dans ediyordu. Meltem o kafayla harika öpüşüyordu. Yavaşça sütyenini ve tangasını çıkardım. Kılsız, kaymak gibi amını görünce dayanamadım, hemen elimi attım. Amı sımsıcaktı, yanıyordu. Kafamı göğüslerine gömdüm, memeuçlarını ısırıyor, dilimle oynuyor, elimle de vücudunu keşfediyordum. Meltem ise kollarını geriye atmış, gözlerini kapamış o anın keyfini çıkarıyordu.

Tüm vücudunu yalayarak amına kadar geldim. Bu kız muhteşemdi, sikim patlamak üzereydi ama amının tadına iyice bakmak istiyordum. Klitorisini emmeye, amının dudaklarını ağzıma alıp, amının içine dil darbeleri atmaya başlayınca Meltem kendinden geçmiş, inlemeye başlamıştı. Önceki kızarkadaşımın yaladığım amına hiç benzemiyordu, çok farklıydı bu kızın amı, çok daha güzel ve daha tatlıydı. Meltem adımı sayıklayarak ağzıma boşalmaya başladı. Amının tüm sıvılarını yuttuktan sonra Meltemi yüzükoyun çevirip karnının altına yastığı koyarak göt deliğini açığa çıkardım. Dilimle götünün yanaklarında daireler çizdikten sonra götünün deliğini yalamaya başladım. Bunu ilk kez yapıyordum ve o kadar hoşuma gidiyordu ki. Tam bir seks Tanrıçasıydı bu fahişe. Dilimi götünün deliğine sokup çıkarmaya başlayınca artık zevkten çığlıklar atıyor, “Keşke ilk sana siktirseymişim! Sik artık götümü!” diye inliyordu.

Ben de fazla bekleyemedim ve salyalarımla ıslattığım götüne sikimi dayadığım gibi şlak diye tamamını birden soktum. Meltem kısa bir çığlık attıkttan sonra bir an nefessiz kaldı. Taşaklarıma kadar abanıp içinde bir süre beklettim. Götü sıcacık olmasına rağmen önceden siktirdiği için çok dar değildi. Yine de ilk kez göt siktiğim için tarif edilmez güzellikte bir duyguydu benim için. Kulağına, “Muhteşem götün var aşkım, sıcacık, yakıyor sikimi!” diye fısıldayarak yavaş yavaş sokup çıkarmaya başladım. Meltem çarşafı tırmalıyor, kendinden geçmiş bir şekilde Ahlayıp Ohluyor, altımda götünü yükseltip alçaltıyordu. Meltemin götüne boşalmamak için zor tutuyordum kendimi ve biraz yorulmuştum. Yan yatırıp götünü sikmeye öyle devam ettim. Meltemin amına elimi attığımda çığlıkları yükselmişti, ama müstakil ev olduğu için rahattık. Amıyla oynarken büzüğünü sıkıp gevşetmesi beni daha çabuk doyuma ulaştırdı ve Meltem amından orgazm olurken ben de götünün içine boşaldım…

Sikimin ucundan damlayan döllerimi ise ağzına verdim, öyle bir somuruyordu ki yarağımı, koparacak sandım. Sonra yanına yatıp, “Ne harika birşeysin sen, seni sabaha kadar sikecem, tatlı orospu!” gibi laflar kullanıyordum. Meltem de, “Mmmhhhh, sik aşkım, ye beni, bitir beni, sadece senin orospun olmak istiyorum!” gibi şeyler mırıldanıyordu. Onun o sexy vücudunu gördükçe iyice kendimden geçiyordum, dudaklarına yeniden yumuldum. Bu sefer daha ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Elim amına kaydı tekrar, “Bakire misin?” dedim. Kısık bir sesle, “Evet aşkım!” dedi. Kendimi kaybetmiştim, onun o bakire amını sikecektim, artık hiç birşey umrumda değildi. Bu arada sikim de bakire am sikme düşüncesinden yeniden kazık gibi olmuş, zonkluyordu. Zaten vıcık vıcık olan amını yalayıp iyice hazır olmasını sağladım…

Sonra bacaklarını iyice ayırıp sikimi amına doğrulttum, üzerine şinav çeker gibi uzandım. Sikimin başı kendiliğinden amının dudaklarını ayıra ayıra o kaygan, sulu, vıcık vıcık amına doğru girmeye başladı. Sikimi fırına sokuyor gibiydim ve girdikçe daha da ısınıyordu. Yarısına kadar girdikten sonra biraz zorlandım, kızlık zarına dokunmuştum galiba. Meltem heyecanla nefesini tutmuş ve kıpırdamadan olacakları bekliyordu. “Devam edeyim mi aşkım?” dedim. Meltem hiç düşünmeden, “Et!” dedi. Biraz daha güçlü yüklenip geri kalanı da soktuğumda Meltemin ağzından sadece, “Aşkıııımmmm!” çıktı ve sustu. Sonunda bekareti bozulmuştu. İçinde biraz bekletip sikimi çıkardım. Kanlı sikimle birlikte Meltemin kanlı amını selpakla sildim ve “Artık karımsın!” dedim. Meltem de, “Kızlığım feda olsun sana aşkım benim!” dedi. Tekrar amına sokup ileri geri yapmaya başladım, ama bu sefer delirmiş gibi sikiyordum…

Temposunu iyice ayarlamıştım, bazen yavaşlıyor, onun o kısık sesiyle inlemesini duyuyor, sonra iyice hızlanıyordum. Sürekli pozisyon değiştiriyordum. Meltemi evire çevire, katlaya katlaya siktim. İlk seferi götüne boşalmış olduğum için, ikinciye boşalmam yaklaşık yarım saat, 45 dakika falan sürdü. Meltem orgazm olmaktan ve inlemekten bir hal olmuştu. Ben de yorulmuştum. En sonunda amından çıkıp göğüslerinin üzerinde boşaldım. Göğüsleri, ağzı, yüzü döl içindeydi. Döllerimle o güzel göğüslerine masaj yaptıktan sonra, yorgun argın yanına yattım. Anında uyumuşuz!

Sabah uyandığımda Meltem uyuyordu, üstüne yorganı iyice çekmişti. Doğruldum ve Meltemin tatlı yüzünü, dudaklarını seyrediyordum. Başım çatlıyordu, ama dün gece olanları en ince ayrıntısına kadar hatırlıyordum ve uyanınca Meltemin de hatırlaması için dua ediyordum. Nitekim öyle oldu. Uyanınca, “Günaydın kocacığım!” diyerek tebessüm etti. “Günaydın aşkım!” diyerek dudaklarından öptüm. Kahvaltı etmeden önce bir kez daha siktim Meltemin o daracık amını!

30 Mayıs 2021 Pazar

Bir Günde Kaç Yarrak Yenir

 Merhaba. Adım Zehra. 42 yaşında, 1.60 cm boyunda, 51 kg, vücut yapısı normal, esmer bir bayanım. 2 yetişkin kızım var. Eşim öleli 2 yıl kadar olmuştu. Eşim öldükten sonra seks hayatım hiç olmadı. Kızlarım evlendikten sonra evde tamamen tek başıma kalmıştım. Deniz manzaralı bir sitede oturuyorum. Ama adım çıkar diye korktuğumdan kimseyle sikişmiyordum. Kızlarım kocaları ile ara sıra yatıya gelirler, evimin içinde sınırsızca sikişirler, ben de onların sikişme seslerini dinleyerek, kendim sikiştiğimi hayal ederek amımı parmaklayıp orgazm olurdum.

Bir gün çamaşırları balkona asarken iç çamaşırlarımdan birkaç tanesi elimden düştü. Külodum alt katın çamaşır ipine takılıp kaldı, diğerleri ise yere düşmüştü. Bahçeye inip yerdekileri aldım. Alt katta kimin oturduğunu bilmiyordum, çünkü evin kapısı ara sıra açılır, kim yaşar, kaç kişiler bilmiyordum. Zili çaldım kapıyı açan olmadı. O gün sürekli olarak alt kata inip zile basıyordum. İkindi saatlerinde tekrar alt kata inip zile bastım, çünkü kırmızı külodum onların balkonunda bayrak gibi asılı duruyor, herkes balkona bakıyordu. Bir an önce külodumu alma peşine düşmüştüm. Israrla zili çaldım, 20 yaşlarında bir erkek atlet ve şortla, uykulu uykulu bir halde kapıyı açtı. Gözüm hemen şortunun içinde kazık gibi duran sikine takıldı. Özür dileyerek külodumun balkonlarına düştüğünü ve almak istediğimi söyledim. Genç, “Tamam abla getireyim!” dedi ve kapıyı aralık bırakarak külodumu getirmek için balkona gitti…

Kapının aralığından içeriye baktığımda, koridora bakan odada üç genç erkeğin yattığını gördüm. Üzerileri açıktı ve sadece külotlarıyla uyuyorlardı. Koridordaki aynadan balkona giden genci görebiliyordum, külodumu telden aldı, inceledikten sonra koklayıp külodumu şortunun içine sokarak sikine taşaklarına biraz sürtüp çıkardı ve elinin içine sıkıştırıp ovalayarak getirdi. Ben tabi bunu gördüğümü belli etmedim. Külodumu bana verirken sikine baktım, resmen kalkmış şortunun önü çadır kurmuştu. Şortunun sikinin başına gelen kısmında bir damla ıslaklık görünce, işte o zaman koptum ve “Telaşla tanışamadık, Ben Zehra, üst katta oturuyorum, eşiniz veya anneniz yok mu evde?” dedim. “Ablacığım burayı biz bekar arkadaşlarla tuttuk, iş çıkışı otel gibi kullanıyoruz, çoğu zaman evde kimse olmaz.” dedi. Ben de, “Yaa öyle mi? Neyse, teşekkür ederim!” diyerek ayrıldım evime çıktım. Hemen mutfağa koştum, bulduğum en uzun ve ince patlıcanı alarak onunla herzamanki seks fantazimi yaptım, patlıcanla amımı iyice haşat ettim. Alt kattaki gençlerin arasına girdiğimi, beni siktiklerini düşünerek defalarca boşaldım.

O günden sonra artık alt kata kim geliyor kim gidiyor onu izliyordum. Yine bir akşam üzeri eve dördü birden girdiler. Gece yarılarına kadar müzik, televizyon ve muhabbet sohbet sesleri geliyordu. Derken sesler kesildi. Balkona çıkıp baktığımda, benim kattan ve alt katımdan başka yerde ışık yanmadığını gördüm. İçim içimi yiyordu. Ne yapayım edeyim derken aklıma sigortalar geldi. İçeriden sigortaları gevşettim ve alt kata inerek kapının ziline bastım. Kapıyı bu sefer geçen sefer açan değilde bir başka genç açtı. 25 yaşlarında, esmer, iri yapılı, üstünde bir şeyi olmayan sadece altında Boxer şekline yakın şortu olan bir genç, “Buyrun?” dedi. Ben yine etkilenmiştim ve kem kümlerle çocuğun sikine bakarak şaçmalıyordum. O arada içerden, “Kim miş?” diyerek iki genç daha geldiler. Bunların hepsi de evde sadece şortla geziyordu. Ben iyice aptallaşmıştım siklerine bakarken. İmdadıma, o ilk günkü genç (ismi Celal) kapıya gelerek yetişti ve diğer gençler salona geçtiler tekrar…

Celal, “Buyur abla? Bu sefer ne düştü?” dedi. Ben de, “Şeyy, sizde elektrik var ama benim dairede yok, elektrikten anlayanınız var mı?” dedim. Celal da içeriye seslenerek sordu, “Cemil, Akın, Hasan, elektrikten anlayanınız var mı?” diye. Sonunda Hasan ile Cemil birlikte bakmaya karar verip, üzerlerine birer tişört giyip, yanlarına kontrol kalemi alarak benim eve çıktık. Kapıyı açtım içeri buyur ettim. Prizleri falan kontrol ettikten sonra, “Sigortalar eski sistem, onlara bir bakalım abla.” diyerek benden merdiven istediler. Merdivenin olmadığını söyleyerek sandalye getirdim. Hasan sandalyeye çıktığında sikinin tamamen kazık gibi olmuş olduğunu gördüm. Sigortalar yüksekte olunca Hasan ulaşmaya çalışırken, düşmesin diye Hasanın bir bacağından Cemil tuttu, öteki bacağından da ben. Ama elimi Hasanın sikine atmamak için kendimi zor tutuyordum…

Hasan sigortaları sıkarak, “Abla sigortaların gevşemiş, sıktım ama bunlar kendi başına gevşemezler, bunları birisi gevşetmiş, hiç elleyen oynayan oldu mu?” dedi. Ben de, “Kendiliğinden gevşemiş olabilir, kocam öldüğünden beri kimse ellemiyor.” dedim. Hasan sırıtarak, “Neye abla?” dedi. Ben de, “Sigortalara!” dedim. Cemil de pis pis gülerek, “Nezaman gevşerse biz gelir sıkarız be abla, sen yeter ki iste!” dedi. Ben ilk başta lafların içindeki ipneliği sezmemiştim, sonradan jeton düştü ve “Tamam sıkılacağı zaman çağırırım!” dedim. Bunun üzerine Hasan, “Abla hazır gelmişken başka sıkılacak, yapılacak ne varsa söyle de icabına bakalım!” dedi. Ben teşekkür ederek hemen, “Size soğuk bir şeyler ikram etmek isterim.” dedim ve salonu gösterdim. İtiraz etmeden içeri geçtiler oturdular. (Benim kendilerini görmediğimi ve duymadığımı sanıp) kendi aralarında alçak sesle konuşuyorlar, “Gevşeyenleri iyi sıkarız!” diyerek siklerini sıvazlayarak gülüşüyorlardı…

Ben kolalarla içeri girdiğimde toparlanıp sustular. Gülüşmelerinin sebebini sordum. Hasan da, “Abla yanlış anlama ama, bu sigortanın kendiliğinden gevşeme hikayesi bayat. Çamaşır düşürme hikayesi de eski bir numara, şimdi sen üstümüze kola da dökersin…” dedi. “Niye dökeyim ki?” dedim. “Abla bayanların taktiğidir bu, gözüne birisini kestirdiler mi önce çamaşır düşürürler, sonra sigorta gevşer, daha sonra da üzerine kahve yada kola dökülür… Biz bu yolun yolcularıyız, senin derdin ne? Aramızda yabancı yok, anlat derdini, dinleyip çare olalım! Sen erkek mi istiyorsun?” dedi. Elim ayağım titremiş, donup kalmıştım. Bir şey diyemiyordum, aklım durmuş, beynim boşalmış gibi bön bön bakıyordum. Hasan bana yaklaşarak elimdeki kola tepsisini aldı, “Kolalar üzerimize dökülmesin, sen şöyle bir gel bakalım!” diyerek elini belime attı ve Cemilin yanına doğru çekti beni…

Ben de ne isterse onu yapıyordum. Kola tepsisini sehpaya bıraktı ve iki eliyle askılı elbisemin altından tutarak eteğimi yukarı kaldırıp, “Cemil bak bakalım mal sağlam mı, dağılma var mı?” dedi. Cemil hemen önüme diz çöktü ve yukarı sıyrılmış eteğimin altındaki beyaz külodumu eliyle bastırarak amımı biraz yoğurdu. Sonra külodumu kenara çekti ve “Dağılmamış, ağzı burnu buruşuk değil, kıllardan hoşlanırsan iş görür!” dedi. Hasan da, “Oğlum boşuna dememişler amın kıllısı makbuldür diye, bu gün de kıllı ama takılalım, beğenmezsek sonra birlikte traş ederiz!” diyerek gülüştüler. Ben hipnotize olmuş gibi, ses çıkartamıyor ve tepki veremiyordum. Galiba sikilecektim, gidiş onu gösteriyordu. Hasan arkamdan beni kucakladığı gibi kendisine çekerek sikine yapıştırdığında götüme kazık batıyordu sanki. Bir eliyle memelerime dokunarak, “Oohhoo memeler sımsıkı, hiç ellenmemiş bunlara sanki!” dedi. Cemil de, “Hadi gevşetelim o halde!” dedi ve ayağa kalkıp elbismin askılarını indirdi, memelerime yumuldu ve emmeye başladı…

Birden bacaklarımın titrediğini ve bir şeylerin süzüldüğünü hissettim. Boşalıyordum. Hasan arkadan elini külodumun içine sokup amımı yoklayınca, “Çoktan geçmişsin be abla, daha başlamadık bile! İkimize birden ayak uydurabilecekmisin? İstersen seç birimizi de o kalsın senle!” dedi. Ben ikisinin de tişörtlerine yapıştım ve sımsıkı tuttum, ikisini de bırakmak istemiyordum, ama dilim tutulmuş gibi de konuşamıyordum. “Demek iki yarak birden istiyorsun!” diyerek tişörtlerini çıkardılar. Sonra Hasan arkadan askılı elbisemi bir çırpıda çıkarttı, sütyen ve külotla kalmıştım. Cemil göbeğime bir kaç kez vurup kalçamı tokatladıktan sonra, “Abla biraz göbeklenmişsin, oranda buranda biraz büzüşme ve buruşma var, ama sikmesini bilene am amdır, sikmesini biliyorsan istediğin gibi sikersen, tazecik kız amı gibi sikersin!” dedi. Ben de bir elimi arkamdaki Hasanın sikine, diğer elimi de önümde sütyen içindeki memelerimi elleyip sıkıp emen Cemilin sikine attım ve ellemeye başladım. İkisinin siki de çok sert ve kazık gibiydi…

Şortlarını indirdiler ve Hasan, “Abla tecrübenle bizi ihya et bakalım!” dedi. Ben de tamam şeklinde başımı salladım ve çöküp Cemilin sikini ağzıma aldım. Cemil, “Oğlum bu dilini yuttu, keşke iki kişi gelmeseydik, yaşlı da zaten, heyecandan kalp krizi falan geçirip ölmesin!” dedi. Hasan, “Yok lan birşey olmaz, karı yarak hastası sadece, zaten amı follaşmıştır iyicene, yine de 31 çekmekten iyidir, amın darı genişi olmaz, yeter ki sulanıp içi sıcak olsun, hatta diğerlerini de ara gelsinler, grup yapalım amına koyim!” dedi. Cemil diğerlerini arayıp, “Üst kata gelin, alem yapacağız, kılıf getirin!” dedi. Bu arada Hasan beni halıya dört ayak domaltıp götümü parmaklamaya başlamıştı, “Cemil lan, ilk sıra benim, sen otur dinlen, iki kişi aynı anda yapmayalım, sırayla dinlene dinlene sabaha kadar sikeriz bunu, of sabahlar olmasın!” dedi. Cemil de sikini sıvazlayarak koltuğa oturdu…

Hasan sonra götümün deliğini emerek arkadan amıma parmağını sokmasıyla benim “Ahhhhh!” demem bir oldu. Hasan gülerek, “Bakıyorum da dilin açıldı abla!” dedi. Ben de, “Devam et gülmeye bakalım, beni sabaha kadar sikince gülmeye haliniz kalacak mı!” diyerek aniden dönüp Hasanın dudağına yapıştım. Dudağını vantuz gibi çekiyordum. Hasan elimden kurtulmak için çırpınıyordu. Benim sevişmeye aç olmamdan dolayı iyice azmış ve biraz da yapılı olduğumdan dudaklarına var gücümle saldırmıştım. Hasan dudağını dudağımdan zar zor kurtarıp, “Abla beni öldüreceksin, sıkma o kadar!” dedi. Ben hemen diz çöktüm ve Hasanın sikine sarılarak yalamaya ve emmeye başladım. Okadar azmıştım ki, okadar iştahla emiyordum ki, Hasan beni itip, “Yavaş olsana azgın orospu, sikimi koparacaksın!” diyerek beni sikinden uzaklaştırdı. “Napıyım dayanamıyorum, kocamdan sonra ilk erkeğimsiniz, kocamı bile boynuzlamadım, ama iki senedir yarağa hasretim ve sikilmeyi çok istiyorum!” dedim.

Hasan, “Başlayalım madem! Burda mı istersin, yatak odana mı geçelim? Nerde rahat edersin?” dedi. Ben de, “Biran önce sikin de nerede sikerseniz sikin!” dedim. Hasan, “Ozaman burda başlayalım, gerekirse sonra yatak odasına geçeriz!” diyerek beni tekrar halının üzerinde dörtayak domaltıp arkama geçerek, “Ben önce senin götünü sikeceğim!” dedi ve elini arkadan öne atıp memelerimi sıkmaya ve sikini götüme sürtmeye başladı. Hasanı geri itip, “Götümü siktirmem! Amımı sikeceksen sik, sikmeyeceksen kapı orada, zorla seni içeri almadım, amdan başka yerimi siktirmem, haberiniz olsun, sonra gider tecavüze uğradım diye şikayet ederim!” dedim. Bunun üzerine Hasan, “Kızma be abla, daracık götün varken amın sikilir mi!” dedi. “Daha amımı sikmeden önyargılı davranıyorsun, önce sik bak bakalım!” dedim ve kalktım…

O anda Cemil oturduğu yerden kalktı ve “Abla ben sikerim amını!” diyerek amımı elleyerek memelerimi emmeye başladı. Hasan ise biraz bozulmuştu ama götümü avuçlamaktan da vaz geçemiyordu, kafayı takmıştı bir kere götüme. Cemil beni yatak odasına götürdü ve orada diz çökertti, sikini ağzıma verdi. Kapının tıklamasıyla Hasan kapıyı açmaya gitti ve iki arkadaşıyla (Akın ve Celal ile) birlikte geldi. Akın, “Ooooo aleme bak beee! Sabaha kadar sikiş var desenize!” diyerek, Celal ile birlikte soyunarak karşıma geçtiler. Akınla Celalın siki diğer ikisine nazaran daha büyük ve kalın idi. Cemil, “Akın oğlum o ne lan öyle? Nerede büyüttün lan hayvan gibi azmanı!” diyerek beni yatağa sırt üstü yatırdı ve amımı yalamaya başladı. Akın, Hasan ve Celal da başucuma geçtiler. Üçü de siklerini yüzüme vuruyorlardı, üç yarrak gözümün önünde idi ve üçü de birbirinden güzel görünüyordu. Yarak tarlasında gibi hissediyordum kendimi. Ama önce hangisini ağzıma alacağımı bilemiyordum. Sonunda küçüğünden büyüğüne doğru gitmeye karar vererek, aralarında diğerlerine nazaran küçük olanın siki aldım ağzıma…

Bu arada Cemilin bacaklarımı beline dolamasıyla amıma birden girmesi, sikinin tamamını sokması ve hızlı hızlı sikmeye başlaması bir oldu. 3-5 dakika amıma hızlı hızlı pompaladıktan sonra yavaşladı ve “Ulan korktuğumuz gibi amı bol değilmiş, baksanıza sikim girerken amının dudakları da içeri giriyor, çıkarken de vantuz gibi sikimi sıvazlayarak çıkıyor!” diyerek yeniden hızlı hızlı sikmeye devam etti. Amıma öyle bir sokuyordu ki, sikinin tamamını girdiriyor, tekrar başına kadar geri çekiyordu. Birden daha da hızlanarak, “Kimde prezervatif varsa o gelsin siksin, ben daha boşalmak istemiyorum!” dedi. Ben de, “Tüpler bağlı, içime boşalmanızı istiyorum!” diyerek içimden çıkmasına izin vermedim. Cemil bir kaç git gelden sonra belime sarılarak hışımla içime boşaldı…

Sonra Akın, sonra Celal, sonra da Hasan, hepsi sırayla sikiyor sırayla amımın derinliklerine boşalıyorlardı, ama halen amımdan dışarıya döl akmıyordu. İşin en ilginç yanı ise hepsi de götümü sikmek için can atıyor, fakat hiç birine izin vermiyordum. Daha sonra tekrar Cemil amımı sikerken, Akın da Cemilin arkasına geçip Cemilin götüne sikini sürtmeye başlayınca, Cemil birden üstümden kalktı ve Akına tokatı yapıştırarak, “Ulan yavşak, burda karı varken benim götüme niye sulanıyon lan ibne!” dedi. Akın da, “Ne yapıyım oğlum, biriniz am sikerken biz burda azıyoruz, ablam izin verse de birimiz de götünden siksek bari, böyle tadı çıkmıyor!” dedi. O arada Hasan amımı sikmekle meşguldü, birden beni kucakladığı gibi, siki amımdayken yuvarlandı ve kendisi altta ben üstte bir şekilde, belimden sarılarak göğüslerimi göğsüne yapıştırdı ve “Sikin lan orospunun götünü!” dedi…

“Götüme dokunmayın lan orospu çocukları!” diye çırpınmama kimse aldırış etmeden, hepsi birden ayaklanıp götüme saldırdılar. Kimin götümü elleyip, kimin tükürüklediği, kimin parmakladığı ve kimin sikini sürttüğü belli değildi. Hasan alttan amıma köklerken bir yandan da bağırmayım diye eliyle ağzımı kapatıyordu. Akın diğerlerini itekleyerek, “Önce ben alacağım bu daracık götün kızlığını! Biriniz de ağzına versin, boş deliği kalmasın orospunun!” dedi ve sikinin başını götümün deliğine dayadı ve zorlamaya başladı. Götümün acısından amımdaki Hasanın yarrağını hissetmiyordum bile. Akının götümün yanaklarını tutarak götümü yukarı kaldırmasıyla Hasan, “Oğlum sikimi amdan çıkarmadan siksene!” dedi. Akın yavaş yavaş götüme girdirmeye başladığında acıdan Hasanın elini ısırıyordum. Akın epey uğraştı, o götüme girmeye çalıştıkça ben büzüğümü ve amımı sıkıyordum. Ben sıktıkça da Hasanın siki acıyor, beni çimdikleyip amımı gevşetmemi istiyordu…

Baktılar böyle olmayacak, Hasan alttan götümün yanaklarını iki eliyle açarak, “Şimdi kökle lan!” dedi. Akın da, “Biraz bu tarafa kayın lan!” diyerek, Hasanın bacaklarından tuttu ve yatağın ayakucuna kadar çekti bizi. Bacaklarımın yere düşmesiyle kalçam tamamen boşa çıkmıştı. Aynı zamanda da Hasanın siki amımda nefes almıştı ve altımdan hızlı hızlı sikmeye başladı. Akın okadar uğraşıp yine de götüme sokamayınca, sikini Hasanın yarrağının yanından amıma sokmak istedi bu sefer. İkisi birden amıma bastırıyordu. Akının sikinin bir kısmı amıma bayağı girmişti ki, Hasan, “Oğlum sikim acıyor, sen götünü siksene!” dedi. Fakat Akın beklenmedik bir şekilde böğürerek amıma boşaldı. O sırada Celal geldi ve Akını itekleyerek, “Çekil lan kenara, bir götü sikemedin amına koyum!” dedi. Akın çekildi kenara, Celal yanaştı götüme ve sikini dayayıp sokmasıyla tamamının götüme girmesi bir oldu. Omuzlarımdan tutup kanırtarak sokuyor ve Akına, “Bu amına koduğumun götü işte böyle sikilir yavşak!” diyordu…

Amımda bir yarak, götümde bir yarakla, ikisinin arasında tost olmuştum. Resmen piston gibi ritim tutturdular, sırayla bir birisi götüme sokuyor çekiyor, bir öteki amıma sokup çekiyordu. Birkaç git gelden sonra artık büzüğümü de amımı da kasamıyordum, amım da götüm de uyuşmuş gibiydi. Kendime inanamıyordum, müthiş zevkli bir şeydi bu, artık bağırmaya çalışmıyor ve sadece zevkten inliyordum. Hasan da artık elini ağzımdan çekince, Cemil sikini ağzıma verdi. Cemilin sikini hışımla emmeye başladım. Bu arada Celal tamamen abanarak birden götümün derinliklerine boşalmaya başladı. Bir kaç git gelden sonra tamamen büzüşen sikini götümden çıkarttı ve Cemile, “Çekil!” diyerek sikini ağzıma uzattı, “Şimdi yala bakalım!” dedi. Ben Celalin sikini emerken, daha kapanmamış götümün deliğine bu sefer Akın kolayca sokmuştu. Hasan halen altımdan amımı pompalıyordu ki, birden o da amıma boşalıverdi…

Hasan altımdan çekildiğinde amımdan döller akıyordu. Cemil eline tülbentimi sararak enlini amımın içerisine sokup bir kaç kez git gel yaptı, amımdan akan dölleri bu şekilde temizledikten sonra yattı altıma ve amımı sikmeye başladı. O boşalınca öteki geldi, o da çekilince diğeri geliyor, ne amımı ne götümü boş bırakmıyorlardı. Sırayla değişerek hepsi amımdan ve götümden beni defalarca siktiler. Dört kişiden kaç kere kaç yarrak yediğimi, kaç kere orgazm olduğumu sayamadım. Herkesin pili bitince, beşimiz birlikte birbirimize önlü arkalı sarılarak yattık. Hayatımda ilk kez dört yarrak birden vardı yatağımda. Birisi götüme yarı girmiş, birisi amıma sürtünüyor ve iki yarrakla da elimle oynayarak uyumuşum…

Ertesi gün gözlerimi açtığımda, sikicilerimin hepsi pert olmuş bir halde uyuyorlardı. Kalktım önce banyo yaptım, daha sonra mutfakta sikicilerime mükellef bir kahvaltı hazırladım. Sonra da hepsini siklerinden öperek uyandırdım, “Sikicilerim hadi kalkın, kahvaltınız hazır!” dedim. Kahvaltıdan sonra, “Son kez bir dörtlü daha yapalım ayrılalım!” dediler, ama o gece de saat 02:30’a kadar defalarca sikiştik. Yani nerdeyse bütün bir haftasonunu sikişerek geçirdik. Onlar gittikten sonra çarşafı tazelerken gördüm, çarşafın her tarafı kat kat katmerleşmiş döl ve kan lekeleriyle doluydu. Tabii amım da götüm de iyice uyuşmuştu, bir hafta evden dışarı çıkamadım. Sonraki günlerde evlerine ben inmeye başladım…

İki sendir yaraksız kaldıktan sonra, şimdi her gece en az ikisiyle sikişiyorum. Üçlü ve arada bir de yine dörtlü sikiştiğimiz de oluyor. Bayılıyorum grup yapmaya, çünkü kimin nasıl ve ne şekilde siktiğini bilmediğiniz için hepsi en iyi sikiciniz oluyor. Üç aydır grup seksin uygulayıcısıyım, artık tek kişinin sikmesi tatmin etmiyor. Sizlerin de grup seks yapmanızı tavsiye ederim. Hele dört genç erkekten aynı anda yarrak yemek kadar güzeli yok, hiç bir deliğiniz boş kalmıyor!

Herkese iyi sikişmeler diliyorum arkadaşlar!

Hemşire Karımın Götüne Kabuklu İtalyan Yarrağı

 Merhaba sex severler, ben Erzincandan Talip. 34 yaşında, 1.72 boyunda, kumral, hafif göbekli bir beyim. Erzincana yakın illerin birinde, özel bir hastanede sağlık memuru olarak çalışıyorum. Eşim Hatice ise hemşiredir ve aynı hastanede çalışırız. Eşim 31 yaşında, 1.70 boyunda, esmer, balık etli, sokakta kapalı giyinen, başı örtülü bir kadındır. Ama o kapalı giyinmesinin altında ne orusbuluklar yatar, bunu bir tek ben bilirim. Haticem benim orusbumdur. Eşimle 6 yıllık bir evliliğimiz var ve çalışırken hiç açık vermez, gayet ciddidir. Sokakta başı örtülü ve pardesü giyen eşim, hastanede hep dar etekler, dar pantolonlar giymekten ve mükemmel vücudunu sergilemekten kaçınmaz. Külotlarının çoğu beyaz tangadır, eşim için tanga külot giymek bir tutkudur. Hastanede genellikle hemşirelerin götüne bakılır. Eşim de hastanede beyaz etek ve pantolonla gezerken, her gören erkek mutlaka arkasını dönüp birdaha bakar. Güzel bir götün arasına girmiş tanga küloda bakmaycak erkek tanımıyorum, bakmayan erkek varsa söylesin!

Bunların hepsi hastanede hergün benim gözümün önünde gerçekleşiyor. Ve bu olaylar bana garip bir zevk veriyor, yani erkeklerin karımın götüne bakmaları. Tanrı var şimdi, eşimin götü de bakılmayacak gibi değil hani. Eşimin götünün güzelliği ise sikilmekten geliyor. Eşim götten sikilirken deli olur, ben de hiçbir zaman kırmam onu, bir amından bir götünden sikerim her seferinde. Hikayemin başında yazdığım gibi, eşim benim orusbumdur, evimize girdik mi, o dışarıya karşı kapalı tutucu karım tam bir orusbu olur. (Nöbetler hariç) Eve girer girmez eşim üzerinde ne varsda çıkartıp atar ve rahat birşeyler giyer, bazen sadece tanga ile evin içinde dolaştığı bile olur. Eşim yarak yalamaya ve amını yalatmaya bayılır. Eşimin en beğendiğim tarafı, ben TV izlerken, maç seyrederken falan mutlaka yarağımı yalamasıdır. Bundan büyük zevk duyarım. Gerçi yarağı yalanırken zevk almayacak erkek var mı aranızda bilmiyorum?

Eşim benimle evlendiğinde kız oğlan kızdı. Ama bekarlığında anal sex yapmış, yani amını kurtarmak için götünü feda etmiş. Bana bunu yıllar sonra açıkladı. Başlarda biraz kızdım ve kıskandım, ama sonraları karımın başkaları tarafından sadece götten bile olsa sikilmiş olduğunu düşündükçe bu bana ayrı bir zevk verdi. Eşimle bir gece yatağımızda sikişirken, eşim bir hastanın sikini gördüğünü ve sikinin çok büyük olduğunu anlatıyordu. Eşim heyecanlı heyecanlı adamın sikini anlattıkça benim sikim daha da sertleşiyor, taş gibi oluyordu ve eşimi daha hızlı sikiyordum. Eşimin amı da ayrı bir sıcaktı o gün, yakıyordu sikimi ve eşim de kudurmuş gibi sikişiyordu benimle. O gece anladım ki eşim başka yarak yeme özlemiyle yanıp tutuşuyordu. İşin ilginç yanı, eşimi bir başka erkeğin siktiğini düşünmek beni de müthiş heyecanlandırıyordu. Artık ikimiz de değişiklik istiyorduk fakat bunu birbirimize açıklayamıyorduk.

Yaz tatili zamanı yaklaşmış ve nereye gideceğimizi düşünüyorduk. Ben eşime, “Deniz kenarına gidelim, mesela Antalyaya, Sideye gidelim. Orda özgürce ne istiyorsak yapalım, nasılsa kimse kimseyi tanımaz!” dedim. Eşim, “Ne demek istiyorsun?” dedi. “Ne demek istediğimi anladın, sen ne istersen yapabiliriz! Deniz kenarında heyecan arayan, değişiklik arayan birçok çift vardır!” dedim. Eşim, “Açık konuş ne diyorsan!” dedi. Ben de, “Geçenlerde sikişirken, sen hastanın sikini gördüm derken nasıl heyecanlandığını, amının nasıl sulandığını ve nasıl yandığını farketmedim mi sanıyorsun?” dedim. Eşim de, “Yaaa? Peki ben adamın sikini anlatırken senin azdığından niye bahsetmiyorsun? Yarağın kazık gibi olmuştu, parçalayacaktın o gece beni! Hadi itiraf et!” dedi. “Evet karıcığım, seni başka bir yarrağın siktiğini düşünmek beni azdırıyor! Tatilde bunu gerçekleştirme fırsatımız olursa yapalım mı?” deyince, karım yelkenleri suya indirdi ve “Tamam, yapalım!” dedi.

İzin günü geldi ve arabamıza atladığımız gibi Antalyanın yolunu tuttuk. Erzincanı çıkar çıkmaz karım başörtüsünü fora etti ve askılı tişörtle mini etek giydi. O uzun yol karımın bana arabada sakso çekmesi ile geçti desem yeridir. Eşim iliğimi kurutana kadar, dölüm bitene kadar yarağımı yalıyor, ben de eşimin götünü okşayarak araba kullanıyordum. Sonunda Sideye vardık, otelimize yerleştik, bir duş aldık, yemek yeyip hemen uyuduk. Öğleye dogru eşimin yarağımı yalamasıyla uyandım ve eşimi bir posta siktikten sonra öğle yemeği yedik ve otelin plajına indik. Plaj çok kalabalıktı, yer bulmakta zorlandık. Ama sonuçta bizim otelde konaklayan turistlerin yanında bir yer bulduk. Eşimin İngilizcesi iyidir. Yanında güneşlendiğimiz çift bir İtalyan karı koca idi, eşim konuşuyordu onlarla. Onlar da bizim gibi yeni gelmişler ve 3 hafta kalacaklarmış. Eşime, “Bunlar kafadar insanlara benziyor, bunlarla samimiyeti ilerletelim!” dedim. Eşim erkeği beğenmişti, yakışıklıydı ve yarağının büyük olduğu mayosunun üzerinden belli oluyordu. Karısı ise taş gibi idi ve amının kıllarının bikinisinden taşmasına aldırış etmeden amını gere gere uzanmıştı. Erkeğin ismi Matteo, karısının ismi ise Gina idi.

Matteo ve Gina ile biraz sohbet ettikten sonra denize girdik yüzdük, suda eğlendik. Gina benim boynuma, eşim ise Matteonun buynuna çıktı, hem şakalaşıyor hem deve güreşi oynuyorduk. Ginanın amının sıcacıklığını suyun içinde bile farkediyordum, boynumu yakmıştı. Eşime Türkçe, “Bunlarla olur bu iş!” dedim. Eşim anlamıştı ne demek istediğimi. Sudan çıkıp havlularımızın üzerinde güneşlenirken, eşim direk konuya girdi, bizim buraya değişik insanlarla sex yapmak için geldiğimizi anlattı. Matteo ve Gina da, Türk erkeklerinin ve kadınlarının methini duyduklarını ve açıkçası Türkiyeye sikişmek için geldiklerini anlattılar. Bize birer içecek ısmarladıktan sonra hemen otele dönmeyi teklif ettiler. Toparlanıp kalktık. Onların odası bizim odadan daha büyükmüş ve direkt onların odasına geçtik…

Önce hep beraber duşa girdik, herkes birbirini sabunladı, yıkadı. Ben Ginanın amını sabunlayıp göğüslerini okşarken, eşim de fırsatı kaçırmadı ve Matteonun kabuklu yarağına yapıştı ve yalamaya başladı. Biz de Gina ile dudak dudağa emişiyorduk. Gina sanki dudaklarımı yiyecekmiş gibi emiyordu. Eşim ise on gündür aç kalmış gibi yalıyordu kabuklu yarağı. Benim yarağım da kalın ve uzundur, ama Matteonun yarrak benim yarağımdan daha uzundu. Eşimle Matteoyu banyoda bırakıp, biz Gina ile yatağa geçtik. Gina beni yatağa yatırdı ve amını ağzıma gelecek şekilde yüzüme oturdu. Amını ağzıma ileri geri sürtüyordu, ben de götünü okşuyordum. Biraz sürttükten sonra birden yüzümden kalkarak yarağımın üzerine oturdu. Yarağımın üzerinde atın üzerinde zıplar gibi zıplıyordu. Biraz bu şekilde sikiştikten sonra Ginayı altıma aldım. Kıllarla kaplı amı çok güzel görünüyordu, yarağımla biraz amına fırça çekmek istedim, ama Gina yarağımı tuttuğu gibi amına soktu. Biraz siktikten sonra Ginayı domalttım ve arkasına geçerek amını götünü yalamaya başladım. Ben yaladıkça Gina inliyordu ve götünün deliği nefes alır gibi açılıp kapanıyordu. Arkadan amını sikerken parmağımı da götüne soktum. Bu şekilde 10 dakika falan siktim. Boşalacağım sırada yarağımı Ginanın ağzına vererek ağzına boşaldım.

Gina afiyetle döllerimi yuttuktan sonra banyoya gittik. Banyoda Matteo karımı domaltmış, o kabuklu yarağını karımın götüne sokmuş ve karımı götünden sikiyordu. Karım ise zevkten dört köşe idi, beni yarağımdan tuttuğu gibi kendine çekti ve yarağımı yalamaya başladı. Karımın zevkine diyecek yoktu, hem götten sikiliyor, hem de yarak yalıyordu. Benim yarak yeni boşaldığım için yumuşaktı, ama karım yaladıkça çelik gibi oldu. Matteo karımı sikerken ben ilk sanıyordum, meğer ikinci postayı atıyormuş, ilk amından sikmiş. Yarağımı kaldırdıktan sonra karım, “Sen de amıma sok kocacığım!” deyince, Matteo karımı götten sikerken ben de altına uzandım ve yarağımı karımın amına soktum. Karım aramızda tost olmuştu. Karımın hem amında hem götünde yarak, çok mutluydu ve bir yandan da bana teşekkür ediyor, “Benim anlayışlı kocammmm!” diye inliyordu. Gina da amını ağzıma getirdi ve bana yalatmaya başladı. Bir süre bu şekilde sikiştikten sonra Matteo ile yer degiştirdik. Matteo karımın amını sikerken, ben de karımın götüne soktum. Yaraklarımız içerde resmen birbirine sürtüyordu. Önce Matteo boşaldı karımın amına, sonra ben karımın götünü suladım. Gina ikimizin yarağını yalayarak temizledikten sonra hep birlikte duş alıp yatağa geçtik ve Matteonun oda servisine ısmarladığı içkilerimizi içerek bir süre dinlendik.

Gina karımla birşeyler konuştuktan sonra karımı sırtüstü uzatıp amını yalamaya başladı. Matteo da karımın göğüsleriyle ilgileniyordu. Ginanın arkası bana doğru domalık vaziyetteyken götü çok güzel görünüyordu, ben de Ginanın arkasına geçtim ve amını götünü yalamaya başladım. Sonra da yarağımı Ginanın götüne soktum. Ginanın götü de karımın götü gibi yarak yemeye alışkındı sanırım, çünkü yarağımı götüne alırken hiç zorlanmamıştı. Ben Ginayı götten sikerken kocası da yarağını karımın ağzına verdi yalatıyordu. Sonra karılarımız öpüşürken Matteo karımın amını sikmeye başladı. Durmadan pozisyon değiştiriyorduk ve değişik şeyler deniyorduk. Bazen ben onun karısını o benim karımı sikiyordu, bazen ikimiz benim karıyı sikiyorduk, bazen Ginayı tost ediyorduk. Ama açıkçası herkes halinden memnundu, am göt siken de memnundu, amı götü sikilen de…

3 hafta boyunca hemen hemen her gece sikiştik. Bazen karım gitti Matteo ile sabahladı, Gina da bizim odada benle sabahladı. Ama genelde 4’lü grup olarak sikiştik. Yani tatil bitene kadar bunlarla sexin her türlüsünü, her fantaziyi denedik ve karılarımızın amları götleri yarağa doydu, bizim de yarraklarımız bayram etti. Tatilin bittiğine üzülmüş bir şekilde herkes evine döndü, ama halen MSN’de webcamda karşılıklı sikişiyoruz. Bu yıl bizi İtalyaya davet ediyorlar, daha karar vermedik ama büyük ihtimal gideceğiz… 

29 Mayıs 2021 Cumartesi

Karımın Yatılı Misafire (Alles İnclusive) Hizmeti

 Karımla sex konusunda aklımızdaki her türlü fantaziyi birbirimize anlatıp, benim seçtiğim pornofilmleri izleyerek çılgınlar gibi sikişiyorduk. İzlediğimiz filmlerde genelde 2 erkeğin 1 kadınla sikişiyor olmasının etkisinin yanısıra, benim de, “Karıcığım, sen de iki tane erkek tarafından sikilmek istemezmiydin?” diye telkinlerimle, karımda da böyle bir istek meydana çıkmış oldu. Bu filmlerden karımın etkilendiğini görmem beni daha da azgınlaştırıyor, karımın da istekli olması daha çok hoşuma gidiyordu. Onlarca film getiriyordum ve hepsi de 2 erkeğin bir kadını siktiği filmler oluyordu. Karım böyle bir şeyi hem merak edip, hem alabileceği zevki düşünürken, ben de karımı başkasıyla sikerek karımın çığlık çığlığa orgazmlar yaşadığını hayal ederek ve beraberce çeşitli fantaziler üretmeye devam ediyorduk. Ama böyle bir şeyi gerçekleştirecek ne cesaretimiz, ne de ortamımız oluyordu.

Bir gün bir düğüne davet edilmiştik. Düğün karımın yakın arkadaşlarından birinindi. Bu sebeble karım erkenden düğün evine gitmişti, ben de akşam gidip karımı alacaktım. Düğün evinde karımı diğer misafirlerle tanıştırmışlar. Karım, içlerinden ismi Burak olan, çok kibar, nazik ve beyefendi birisinin kendisine kaçamak bakışlarla baktığını fark etmiş ve içi bir tuhaf olmuş. Burak bir fırsatını bulup karıma yaklaşmış ve sohbet etmeye başlamışlar. Ben gidene kadar da sohbeti koyulaştırmışlar. Akşam üzeri vardığımda karım hemen beni Burakla tanıştırdı ve Burağın daha önceleri bulunduğumuz bir şehirde çalıştığını anlattı. Düğün içkili idi, erkeklere alkollü içki, bayanlara ise gazoz ve meşrubat servisi başlamıştı. Ben Burakla muhabbet edip alkol alırken, karım kulağıma, “Ben de içki istiyorum!” diye mırıldandı. Ancak, “Erkeklerin arasında içki alıp içmen hoş karşılanmaz aşkım, birazdan sana bir şeyler ayarlarım!” diyerek karımın bu isteğini geri çevirmiştim.

Derken dans ve oyunhavaları, ardından halay başladı. Halaya bay ve bayanlar karışık katılmışlardı. Düğün sahibi bizi de halaya kaldırmıştı. Karımın bir yanında ben diğer tarafta Burak vardı. Bu karımı baya bir heyecanlandırmış, bir o kadar da germişti. Ben karımın heycanına ve gerginliğine bir anlam veremezken, karım bana, “Nasılsa senin kafan güzel, ben de birşeyler içip rahat olmak istiyorum!” dedi. Bu konuşmalarımızı Burak ta duymuştu. Halay bitip yerimize oturduğumuzda Burak içerden meşrubat bardağı dolu bir tepsi getirdi. Bardakların bir tanesini karıma kendi elleriyle vererek diğerlerini bayanlara dağıttıktan sonra ban, “Eşinize Vodkalı meşrubat verdim, umarım sakıncası yoktur?” dedi. Ben de sorun olmayacağını belirttim. Karım ilk yudumda içinde Vodka olduğunu anlayınca, Burağa ‘teşekkür ederim’ işareti yaptı. Biz Burakla hem içip hem muhabbeti koyulaştırmıştık. Karım da bu arada 3-4 bardak Vodkalı meşrubatı bitirmiş ve biraz çakırkeyf olmuştu. Sanırım alkolün etkisi ile cesaretlenmişti, halaya kalkıyor, Burakla beni de kaldırıp aramızda oynuyordu.

Gece ilerleyip düğün bitmiş, eve dönme vakti gelmişti. Burak, düğüne gelen yatılı misafirlere ayarlanmış bir yerde diğer misafirlerle kalacağını söyleyince, karım da bana, “Orası çok kalabalık olur, rahat edemez, istersen Burak beyi bize götürelim misafirimiz olsun?” diye bir teklifte bulundu. Ben de olur deyince, karım heyecanını gizleyemeyerek, “Hadi ozaman biran önce eve gidelim!” dedi. Düğün evinden ayrılarak evimizin yolunu tuttuk. Eve varınca, rahat olmamız için ben Burağa benim tişört ve şortlardan verdim ve kendim de üzerimi değiştirdim ve salona oturduk. Karım da mutfakta hazırladığı mezeleri getirip, ortaya iki şişe Vodkayı da koyunca biz Burakla şaşkın bir şekilde karıma bakakaldık. Karım da gülerek, “Düğün evinin hediyesi, almasaydım ayıp olurdu! Hadi buyrun!” diyerek bize içki servisi yaptı.

Birer kadehten içtikten sonra karım, “Ben de üzerime rahat bir şeyler giyeyim!” diyerek kalktı ve yatak odasına gitti. Karımda bir tuhaflık olduğunun farkındaydım ama bir anlam verememiştim. Bir iki dakika sonra ben tuvalete gitmek için kalktım. Geçerken yatak odasının kapısının açık olduğunu ve karımın üzerini çıkarmaya başladığını gördüm. Seslenmeden tuvalete girdim. Çıkıp salona geri dönerken, karım yatak odasında çırılçıplak bir şekilde iç çamaşırı beğeniyordu. Artık kafamda şimşek çakmış ve karımın bu gece bir şeylerin peşinde olduğunu anlamıştım. Salona geldiğimde Burak da tuvalete gitmek için kalktı. Ve tabii ki tuvalete giderken yatak odasının önünden geçeceği için Burak da karımı çırılçıplak görecekti. Ben meraklanarak çaktırmadan arkasından baktım, tam düşündüğüm gibi olmuştu, yatak odasının önünden geçerken karımı gördü ve 1-2 dakika izledikten sonra tuvalete girdi. Çıkınca tekrar yatakodasına bakarak salona geldi.

Az sonra karım yanımıza askılı bir badi ve kısa bir mini etek giymiş halde geldiğinde küçük dilimi yutacaktım adeta. Karım tam bir sex bombası olmuştu. Göz ucuyla Burağa baktığımda, Burağın gözleri yuvasından çıkacak gibi olmuş, ağzı açık bir şekilde karıma bakıyordu. Karım içkileri tazeleyip karşımızdaki koltuğa cömert bir şekilde oturduğunda dantelli külotu bütün güzelliği ile görünüyordu. Karımın bu hareketine şok olmakla birlikte, aynı zamanda da müthiş tahrik olmuştum. Burak, “Bu güzelliğe içilir!” diyerek kadehini kaldırdı. Bardakları fondip yapmıştık. Karım bana, “Aşkım, canım dans etmek istiyor!” deyip kalktı, müzik setine slow bir parça koyarak beni dansa kaldırdı. Biraz dans ettikten sonra, “Beni öpsene!” dedi. Ben de, “Karıcığım misafirimiz var!” deyince, karım, “Sen öpmezsen ben öperim!” dedi ve benim dudaklarımdan öpmeye başladı. Karım dans ederken hafiften benimle sevişiyordu ve Burak şaşkın şaşkın bizi izliyordu. Ben de heycandan ne yapacağımı şaşırmış bir halde karıma karşılık vermeye çalışıyordum.

İkinci parça başlayınca karım, “Misafirimize ayıp olmasın, biraz da Burakla dans edeyim!” diyerek beni koltuğa oturtup Burağı dansa kaldırdı. Dansa başlar başlamaz karım hemen vücudunu Burağın vücuduna yapıştırdı, kollarını boynuna doladı. Artık ok yaydan çıkmıştı, karım iki erkeğin arasına bir an önce girmek istediğini her haliyle belli ediyordu. Karım Burağın boynunu okşamaya başlayınca, Burak biraz tedirgin olarak geri çekilir gibi oldu ve bana baktı. Benim kafamla onayladığımı görünce, dans etmeyi bıraktılar ve salonun ortasında ayakta çılgınlar gibi öpüşmeye başladılar. Burak karımın dudaklarını öpüyor, kulaklarını, boynunu yalıyordu. Karım badisini çıkarıp benim üzerime fırlatınca, ben de yerimden kalkım ve onlar yiyişirken karımın sütyenini çıkartıp, o iri ve diri göğüslerini özgürlüğüne kavuşturuverdim. Karımın memeleri Burağın kolları arasında kalınca Burak hemen onlara yumuldu. Öpüp emiyor, adeta aç kurtlar gibi karımın memelerini kemirip ısırıyordu…

Burak karımın memeleriyle ilgilenirken ben de karımın götünü okşayarak, sırtını, omuzbaşlarını ve ensesini öpüp yalıyordum. Nihayet olay karımın da benim de epeydir arzuladığımız şeye, karımı bir başka erkekle birlikte sikmeye doğru gidiyordu. Karım, “Hadi aşkım parçalayın beni bu gece, yarağa doyurun beni, aranızda tost yapın!” deyince hemen götüne sarıldım ve eteğini çıkarıp atarak, arkadan külodunun içince sırıl sıklam vıcık vıcık olmuş götünü ve amını yalamaya başladım. Karım da hemen Burağın önüne eğilerek şortunu indirdi ve Burağa sakso çekmeye başladı. Ben karımın külodunu çıkarınca, Burak yere sırt üstü yattı ve karımı üzerine çekerek yarağının üstüne oturttu ve alttan amına geçirmeye başladı. Ben de soyunup sikimi karımın ağzına verdim. Karım yarağımı deli gibi emiyordu, sanki daha önce hiç yarrak görmemiş gibiydi. Sonra yarağımı bırakıp Burağın dudaklarına yumuldu. Burak da karımın memelerini avuçluyor, bir taraftan da bana, “Çok hoş ve inanılmaz bir çiftsiniz, harika süper bir karın var!” diyordu…

Karım, “Hadi aşkım sen de arkama gir!” deyince, ben de yarağımı karımın götüne yerleştirdim ve öyle bir bastırdım ki, karım aldığı zevkle karışık acıdan çığlık atarak Burağın dudaklarını ısırıyor, kesik kesik soluyup, hırıltılı seslerle çığlıklar atıyor, inliyordu. Alttan Burak karımın amına sokmuş, arkasında ben karımın daracık götüne sokmuşum, ikimiz de tarifsiz bir zevk içinde pompalıyorduk. Karımı hiç böyle istekli ve arzulu, kendimi ise hiç bu kadar azmış görmemiştim. Karım kendini iyice salmış ve çılgınlar gibi bağırıyordu, “Parçalayın beni!” diye. İkimiz de boş durmuyor karımın amına götüne çalışıyorduk. Bir süre devam ettikten sonra hepimiz nefes nefese kalmıştık. Burak, “Ben gelmek üzereyim!” dedi. Karımın, “Ağzıma boşalın!” demesiyle, ikimiz de karımın içinden çıkarak yaraklarımızı karımın ağzına verdik. Sonra da sıra ile karımın ağzına yüzüne ve göğüslerine boşaldık.

Biz Burakla banyoya gidip siklerimizi temizleyip gelince karım banyoya gitti, amını götünü ve ağzındaki yüzündeki döllerimizi temizleyip geldi ve aramıza oturdu. Hep birlikte birer sigara ve birer kadeh daha içtikten sonra karım Burağın elinden tutarak onu sırt üstü yatırıp yüzüne oturarak Burağa amını ve götünü yalatmaya ve yarağının üzerine eğilerek onu emmeye başladı. Tam 69 olmuştular. Müthiş bir manzara idi. Ben de oturduğum koltuktan onları izlerken yeniden canlanan sikimle oyunuyordum. Sonra Burak karımı kaldırıp kucağına aldı. Karımın dudaklarını öpüp göğüslerini yalarken, götüne de tokat atıyordu. Sonra karımı kalçalarından kaldırıp amına hızlıca girdi ve hızlı hızlı pompalamaya başladı. Pompalarken çıkan şap şap sesler eşliğinde karım zevkten adeta çıldırmış gibi hareket ediyordu. Burak sonra karımı tekrar kaldırıp ters döndürdü, kucağına tersten oturtup bu sefer karımın götüne girdi. Hızlı hızlı karımın götünü sikerken, bir eliyle göğüslerini sıkıyor, diğer eliyle de amını okşuyordu. Karım transa girmiş gibi gözlerini kapatmış, aldığı zevkle inliyordu sadece.

Bu arada ben de karımın sikildiğini seyrederken iyice tahrik olmuştum, yarağım müthiş sertleşmişti. Yanlarına gidip, Burağın yarağı karımın götündeyken, karımın sırtını Burağın göğsüne yasladım, karımın bacaklarını iyice açıp yarağımı amına yerleştirdim. Bir taraftan da karımın göğüslerini öpüp dudaklarını emiyordum. Karım Burakla aramızda çığlık çığlığa defalarca orgazm olmuştu. Karımı birlikte bu pozisyonda bir süre siktikten sonra, Burak hırıltılar çıkartarak, “Geliyorum!” dedi ve karım üzerinden kalkamadan karımın götüne patladı. Ben halen karımın amını sikmeye devam ediyordum. Burağın yarağı küçülüp karımın götünden çıkmıştı. Biz pozisyon değiştirken, Burak geçmiş koltuğa oturmuştu. Ben de karımı yüzü Burağın önüne gelecek şekilde domaltmış, arkadan bir amına bir götüne giriyordum. Bu arada karım Burağın aletini ağzına almış onu tekrar uyandırmaya çalışıyordu. Harika bir manzara idi, çok geçmeden ben de hırıltılar çıkararak karımın amına boşaldım…

Karım biraz soluklandıktan sonra duşa gitmişti. Biraz sonra arkasından biz de duşa geçtik. Burak karımın önüne geçti suyun altında ayakta öpüşmeye başladılar. Ben de arkan karıma sarılıp, karımın ensesini, boynunu, kulaklarını öpüyor, kalçalarını sıktırıyordum. Burak karımın dudaklarından göğüslerine, ordan da amına inmiş, amını diliyle dolduruyordu. Karım götünü bana yaslamış sikime sürtünüyordu. Sonra Burak karımı kucakladı ve amının içine güzelce yerleştirdi. Karım bacaklarını Burağın beline dolamış, ufak ufak hareket ediyorlardı. Ben de arkasından usulca karımın götüne girdim. Duşun altında karım Burakla ikimizin kucağında, karımın pestilini çıkarıyorduk. Üçümüz de boşalana kadar karımı siktik ve yıkanarak duştan çıktık. Salonda birer yorgunluk sigarası daha içip yatak odasına geçtik. Uyuyacaktık, ama karımın bizi rahat bırakmaya niyeti yoktu, sağında ve solunda yatan iki tane ufalmış aletle oynamaya başlamıştı bile. Artık sabahın ilk ışıklarına kadar, değişik pozisyonlarda karımı birkaç kez daha siktik ve uyuduk.

Öğleye doğru karımın iniltileriyle uyandığımda, karım Burağın kucağında zıplıyordu. Uyandığımı gören karım elini sikime atarak sikimi de uyandırmıştı. Burakla birlikte karımı son bir kez tost yaparak siktik ve bu maceramızı bitirdik. Güzel bir duş ve kahvaltıdan sonra Burağı uğurladık. Burak gittikten sonra karım beni öperek, “Aşkım, yatağımda 2 çıplak erkeğin arasında uyandığımda bu görüntünün beni ne kadar azdırdığını anlatamam! Bana yaşattığınız gece inanılmaz derecede güzeldi!” diyerek defalarca teşekkür etti. Ben de, “Aşkım asıl senin bana yaşattığın zevkler için ben sana teşekkür ederim, harikasın karıcığım!” deyip, karımı kucaklayarak yatağa götürdüm. Bir güzel öpüşüp seviştikten sonra yaşadığımız gecenin yorgunluğu ve mutluluğu ile birbirimize sarılarak derin bir uykuya daldık.

Karımla Telefondayken Baldızım Sikimi Yalıyordu

 Slm arkadaşlar. Her yaz olduğu gibi yine Almanyadan Türkiyeye izine gitmiştik. İki gün boyunca arabada yolculuk baya yoruyor insanı. Türkiyedeki evimize vardığımızda ilk gün sadece uyuduk. Eş dost sağ olsun ertesi günü hepsi hoşgeldine bizdelerdi, karşılıklı özlem gideriyoduk. Almanyadaki birikimlerimizle 5 katlı bir apartman yaptırmıştık. Bacanağım ve baldızım bizim alt dairede oturuyorlar. Baldızımın durumları iyi olmadığı için, hem evimize bakarlar, hemde sebeplensinler diye karım onları bizim alt daireye yerleştirdi. Onlardan kira almıyoruz tabi. Bacanağım asgari ücretle çalışan iyi bir insan, işinde gücünde birisidir, ama biraz da saftır. Baldızım ise 27 yaşında, bir çocuğu olmasına rağmen taş gibi hatun. Apartmanda altlı üstlü oturduğumuzdan baldız sürekli bizde olurdu. Yani baldızı sürekli görüyordum ve o taş gibi memelerine ve hele o kalçalarına çıldırıyordum.

Kaynanamlar ise köyde oturuyorlardı ve kaynanam biraz rahatsızdı. Karım, “Ben annemlere gideceğim, birkaç gün orda kalacağım.” dedi. Ben de gitmesem olmayacak, “Benim köyde canım sıkılıyor, ellerini öper dönerim.” dedim. Karım, “Sen de birkaç gün kal.” falan dediyse de, karımı köye bıraktım ve “Sen istediğin kadar kal, döneceğin zaman telefon açarsın, gelir seni alırım!” diyerek geri döndüm. O gece eski arkadaşlarla buluşup kafaları çektik, özlem giderdik. Eve sabaha doğru gelip yatmıştım. Öğleye doğru uyandığımda baldızım mutfakta bana kahvaltı hazırlamış, kalkmamı bekliyordu (baldızda bizim dairenin bir anahtarı var). Ben yaz kış hep şortla yatarım. Yataktan kalktım, şortla mutfağa gittim ve kahvaltıyı görünce, “Zahmet etmişsin baldız, eline sağlık. Ben bir duş alıp geliyorum hemen!” dedim. “Ne zahmeti enişte…” derken baldızın gözler benim kalkmış sikime kaymıştı. Sikimin kalkık olduğunu o anda unutmuşum. Sabahları hep öyle kalkık sikle uyanırım.

Hemen duşun altına girip, baldızı düşünerek bir posta 31 çektikten sonra duşumu alıp, temiz bir eşofman giydim çıktım. Baldız çayımı doldurup karşıma oturdu. “Sağ ol baldızım! Çok güzel kahvaltı hazırlamışsın!” dedim. “Aman ne yaptım ki enişte, afiyet olsun!” dedi. Hem kahvaltı yapıyorum, çay içiyoruz, hemde havadan sudan konuşuyoruz. Derken konu bacanağımdan, çok çalışıp az para aldığından açılmıştı. Baldızım, “Ahh enişte ah, keşke durumu iyi birine gitseydim, kıt kanaat geçiniyoruz valla!” falan diye anlatıyordu. Ben de, “Kızım kendin istedin o herifle evlenmeyi, yoksa ben seni Almanyada bir arkadaşımla evlendirecektim!” dedim. Baldızın gözleri doldu, “Ne desen haklısın enişte, biliyorum bunu isteyen bendim, ama sevmiştim onu, ozaman bu durumların böyle olacağını bilemezdim!” dedi. Ben de, “Neyse, para sorununu takma kafana baldız, ablana söylerim her ay sana takviye para yollar!” dedim.

Baldız boynunu bükerek, “Ahh keşke sorun sadece para olsa enişte!” dedi. Merak etmiştim, “Başka ne sorununuz var?” dedim. Baldızım, “Boşver enişte…” falan dediyse de, ben anlatması için ısrar ettim. Baldız zorlanarak, biraz da utanarak, “Enişte nasıl anlatacağımı bilemiyorum, bacanağın öbür işi de artık yapamıyor. Ayda bir, iki ayda bir yaklaşıyor bana!” deyip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Çok şaşırmıştım. Şaşkınlığımı attıktan sonra sandalyemi baldızın yanına çektim ve baldızımın kafasını omuzuma dayadım, “Tamam ağlama, kocan için elimden geleni yaparım, bakarız bir çaresine!” diye sakinleştiriyordum. Ama o an sikimin yavaş yavaş kalktığını hissetmeye başladım. Baldızın mis gibi kokusu burnumda, dipdiri vücudu bana değiyor ve bunlar sikimi taş gibi yapmaya yetiyordu. “Tamam baldız, ağlama artık canım!” dedim. Baldız yavaşça çekildi, ama çekilirken gözü sikimdeydi yine. “Ben çayları tazeleyeyim enişte…” diyerek kalktı. O arada ben de sikimi düzelttim.

Baldız çayları tazeleyip yine karşıma oturmuştu. Konuşmuyordu. Ben de içimden baldızı sikmek için bu fırsatı iyi değerlendirmem lazım diye geçiriyor, ama konuya nasıl gireceğimi bilmiyordum. Hemen bir girişimde bulunmazsam konu kapanacak ve fırsat kaçacaktı. “Yav baldız anlamıyorum, daha genç adam, neyi var ki bu herifin? Bir de lafa geldi mi, ondan iyi yapan yok o işi!” deyiverdim. Baldızım da, “Öyledir, lafla yapar her şeyi, ama icraat yok!” dedi. “Peki sen nasıl durabiliyorsun baldız? Valla ablanı iki gün yapmasam müthiş azar!” dedim. Baldız da, “Ne yapabilirim ki enişte? Mecbur kaderime razı olmaya çalışıyorum. Ben de dayanamıyorum, ama sokaktan geçen heriflerle yapıp orospu mu olayım? Ablam senle evlendiği için ne kadar şanslı! Keşke ablamın yerinde ben olasydım!” derken gözleri yeniden dolmuştu, ağlamaya başladı…

Yavaşça tekrar yanına sokuldum, “Ağlama canım, istersen seni…” dedim ve cümlenin gerisini getiremedim. O an yüzümün kızardığını hissediyordum. Baldız başını kaldırıp gözlerime bakarak, “Evet enişte, beni?” diyebildi. “İstersen eğer…” dedim, fakat takılmış kalmıştım ve cümleyi bir türlü tamamlayamıyordum. Ama baldız sikici bakışlarımdan ne demek istediğimi anlamıştı, “Nasıl istemem ki enişte? Tam üç ay oldu bacanağın elini sürmeyeli!” deyip birden dudaklarıma yapıştı. Başta ikimizde de korku ve çekingenlik vardı öpüşürken. Ama 4-5 dakika sonra baldızım deli gibi öpüyordu beni. Elimi baldızın memelerine attım, taş gibiydiler, karımın memelerinden daha dik, daha büyüktüler. “Off baldız of, nezamandır bunların hayaliyle avunuyordum!” deyip tişörtünü yukarı sıyırıp, memelerini sütyeninden çıkardım ve yalamaya, emmeye başladım. Baldızım da ellerini saçlarımın arasına geçirmiş, kafamı göğüslerine bastırırken, “Biliyormusun enişte, ben de bu anı düşünerek kaç kere kendimi elledim! Hayalimdin hep sen benim, hep seni arzulamıştım!” diye mırıldanarak inliyordu.

Baldızımı kucakladığım gibi yatakodasına götürdüm. Baldızı yatağa bıraktım ve bir çırpıda soyunup, baldızımı da soyundurdum. Ben çırılçıplatım, baldızımn üzerinde sadece siyah ve dar külotu kalmıştı. Yanına uzandım ve öpmeye başladım. Boynunu, boğazını, kulaklarını deli gibi yalıyordum. Baldız gözlerini kapamış, inleyerek kıvranıyordu yatakta. Baldızın omuzlarını öpüp yalayarak koltuk altına indim. Koltuk altı tertemizdi, yeni traşlı idi. Dilimi gezdiriyordum. Bu onu iyice delirtmişti, “Ohhhhhh!” sesleri yükselmeye başlamıştı. Baldızımın teni mis gibiydi, yeni duş aldığı belliydi. Koltuk altlarını dakikalarca yaladım kokladım, sonra yavaşça aşağı indim. Göbeğini de yalayıp külotunun kenarlarına indim. Etli baldırlarının içlerini iyice yalayarak, elimle de külotunu daraltıyordum. Külotunun kenarlarından amının da yeni traşlı olduğu belli oluyordu. Külotunu iyice daraltıp am dudaklarının arasına sıkıştırdım ve amdudaklarını yaladım. Sonra bir çırpıda çıkardım külotu. Baldızın amı karımın amına benziyordu, tertemizdi, kaymak gibi. Yumuldum hemen mis gibi amına. Tadı çok güzeldi, yaladıkça sulanıyor, sulandıkça baldızım deliriyordu. Dilimi amının içine sokunca baldızım titreyerek ve kasılarak ağzıma boşaldı. Yaladım yuttum tabi bütün am suyunu.

Baldızım, “Hadi artık gir içime enişte!” diyerek omuzlarımdan tutmuş beni üzerine çekmeye çalışıyordu. Ne yapsın kadıncağız, amı üç aydır yarak görmüyordu. “Tamam aşkım girecem, şunu iyice bir ıslat bakalım!” diyerek yarağımı baldızın ağzına verdim. Baldız resmen kemirircesine yalıyordu yarağımı. Ben de, “Ohhh! Yala aşkım, yala canım! Seni doyuracağım birazdan, bunu amına sokacağım!” diyordum. Baldızımın ağzı dolu olduğu için sadece, “Hı hıı!” diyebiliyordu. Sikimi epeyce yaladıktan sonra, “Hadi ne olur gir içime artık, dayanamıyorum enişte, sik beni, doyur beni!” diyerek bıraktı sikimi. Aşağı kayarak usulca sikimi baldızın amına sokmaya başladım. Baldızın amı karımın amından çok daha dardı. Sikim amına girdikçe baldızım heyecandan ve zevkten dudaklarını ısırıyor, “Ohhhhhh!” diye inliyordu. Sonunda hepsi girmiş ve ufaktan git gel yapmaya başlamıştım. Baldızım, “Ohhhh işte buuu! Devamm enişte! Ne olur hızlı yap! Ölüyorumm, ohhhhh!” diye inliyordu…

Hızlı hızlı pompalayıp, delice, hoyratça sikmeye, daha sert ve seri sokmaya başlamıştım. Baldızım zevkten bağırmamak için yastığı ağzına bastırıyordu. Daha sonra baldızımı domalttım, belinden tuttum, arkadan amına geçirip daha sert sikmeye başladım. Bu arada başparmağımla da göt deliğini okşuyordum. Götünün deliği tertemizdi, bir tek kıl dahi yoktu ve rengi mos mordu. Baldızım durmadan kasılıyor boşalıyor, fakat doymak bilmiyordu. Yavaş yavaş artık benden de boşalma sinyalleri geldiğinden, daha da hızlandım, deli gibi sokup çıkarıyordum baldızın amına. Tam boşalacağım sırada sikimi çıkarttım ve hırlayarak baldızın beline boşaldım. Baldız, “Erkeğimmm benim, seni çok seviyorumm enişte!” diyordu. “Ben de seni çok seviyorum canım baldızım!” diyerek baldızın boynunu öptüm ve duşa girdim. Ben temizlenip çıktıktan sonra hemen baldız girdi duşa. Ben bornozla mutfakta çayımı ve sigaramı içerken baldız da duşunu alıp gelip yanıma oturdu, “Eniştemm benimm, bilsen nekadar mutluyum!” diye beni öptü. Ben de baldızı öperek, Ben de mutluyum canım benim! Umarım biraz iyi gelmişimdir sana?” dedim. Baldız, “İyi gelmek de ne enişte, evlendiğimden buyana hiç böyle mutlu olmamıştım!” diyerek bornozumun önünü açtı ve sikimle oynamaya başladı…

Tam o sırada cep telefonum çaldı. Arayan karımdı. Baldızıma sus işareti yaptım açtım telefonu. Karım, “Nasılsın kocacığım, napıyorsun? Kaldım köyde ama aklım sende, ne yeyip ne içiyorsun?” dedi. “Valla kalktığımda çay kahvaltı hazırdı, herhalde kardeşin hazırlamış gitmiş!” dedim. Karım, “Ooo görüyormusun sen, hadi yine iyisin baldızın sana kıyamamış, aferin kıza, düşünceli kardeşim benim!” diye sevincini ve memnuniyetini belli ediyordu. Bu arada ben baldızın ensesinden tutarak yüzünü sikime çektim, ağzına vermek istedim. Baldız önce telefondaki ablasından çekindi, ağzına almak istemedi, ama ben kafasını bastırınca aldı. Telefonu sesliye aldım, sikimi yalarken ablasını dinletiyordum. Sikim yine kalkmış, kazık gibi olmuştu. Karım, “Ne yapacaksın bugün? Bana bak, sakın karıya kıza gideyim deme, valla oyarım gelince!” dedi. Ben de, “Yok yaa nerden çıkarıyorsun, valla gitmem, sen gelene kadar evden adımımı atmam dışarıya!” dedim. Baldızım gülümsüyordu ben öyle deyince. Ben de baldıza göz kırparak karıma, “Hem ne işim var elin pis karılarında, evde sikilecek mis gibi am dururken!” dedim. Karım da, “Aynen öyle canım, sen uslu dur, ben gelince acısını çıkarırız!” dedi. Bilmiyordu ki, o an kardeşi kocasının sikini yalıyor 🙂 “Hadi canım, sonra ararım!” diyerek kapadı telefonu.

Telefonu elimden bırakır bırakmaz baldızın bornozunu çıkardım ve baldızı sikime oturttum. Baldız kucağımda kıvırarak sikimi içine alıyordu…

28 Mayıs 2021 Cuma

Oğlum Beni En İyi Arkadaşına Siktirdi

 Merhaba, ben Serpil. 42 yaşında, 1.69 boyunda, 68 kiloda, sarışın, beyaz tenli, dolgun ve diri vücutlu bakımlı bir bayanım. Dulum. Eşim 2 sene evvel trafik kazasında vefat etti, ben de oğlumla başbaşa kaldım. Bir giyim mağazamız var, durumumuz oldukça iyi. Bu olay başımdan geçtiğinde oğlum Emre 19 yaşındaydı. Yaz tatili için Alanyadaki yazlığımıza gitmeye hazırlanıyorduk. Emre, “Anne, Murat ta bizimle gelmek istiyor.” dedi. Ben de, “Tabi oğlum, gelsin.” dedim. Murat Emrenin en iyi arkadaşıydı, o da 19 yaşında bir delikanlıydı. Hazırlığımızı tamamlayıp geceden yola koyulduk.

Sabah saat 9 civarı yazlığa vardık. Eşyaları yukarı çıkardıktan sonra, “Ben üstümü değiştireyim.” diyerek odama girdim. Havalar çok sıcak olduğu için kapıyı tam kapatmamıştım. Üstümdeki elbiseleri çıkarıp altıma bir şort üstüme de bir askılı badi giydim. Tam arkamı dönüp kapıya yöneldiğimde, kapının önünden bir karaltının uzaklaştığını gördüm. Oğlumdur diye umursamayıp çıktım. Aşağı inip sağı solu toparlayıp düzeltmeye başladım. Ben temizlikle uğraşırken Murat hep benim yanımda geziyordu. Sonra bunun sebebini anladım, ben temizlik yaparken eğilip kalktığımdan göğüslerim gözlerinin önüne seriliyordu. Başta sinir olmuştum Muratın göğüslerime bakmasına, ama sonra bu iş hoşuma gitmişti. Neyse temizliği tamamlayıp, bazı eksikleri alması için Emreyi alış verişe gönderdim. Murat ta, “Serpil teyze ben bir duş alayım.” dedi ve banyoya gitti…

Duş bahaneydi, kesin 31 çekmeye gitmişti. Bir iki dakika sonra banyonun önünde soluğu aldım ve anahtar deliğinden bakmaya başladım. Tam da tahmin ettiğim gibi, Murat yarrağını çıkarmış 31 çekiyordu. Oldukça büyük bir yarrağı vardı. 2 senedir elime erkek eli değmediği için amım bir anda sulanıverdi, elimi amıma attım ve okşamaya başladım. Murat gitgide hızlanıyordu, tabi ben de. Bir süre sonra Murat öyle bir boşaldı ki, dölleri duvardaki fayanslara fışkırdı. Tabi o anda ben de boşalmıştım. Hemen toparlanıp sessizce odama gittim ve vıcık vıcık ıslanmış külodumu değiştirdim. Murat banyodan çıktığında Emre de marketten gelmişti.

Kahvaltı tarzında hafif bir öğlen yemeği hazırlayıp yediğimizde, bu arada saat te 14:00 civarı olmuştu. “Hadi denize gidelim!” dediler. “Tamam gidelim!” dedim ve bikinimi giymek için odama çıktım. Odamın kapısını bu sefer bilerek aralık bırakmıştım, acaba Murat dikizleyecek mi diye. Soyunup, özellikle en küçük bikinimi giydim, göğüslerim bikiniden taşacak gibi duruyordu. Arkamı döndüğümde kapıda kimse yoktu. Emrenin, “Hadi anne yaa, nerde kaldın!” demesiyle, “Tamam hazırım!” dedim ve aşağı indim. Emre, “Amma oyalandın anne yaa!” diyerek yazlıktan çıktı. Ama Murat öylece durmuş, tepeden tırnağa vücudumu süzüyordu. Gülümseyerek Muratın yanından geçtim ve biz de çıktık…

Sahile vardığımızda havluyu serdim ve üzerine oturup sağa sola bakınmaya başladım. Emre ve Murat denize girmiş yüzüyorlardı. Sonra bir ara Murat denizden çıkıp yanıma geldi ve “Serpil teyze güneşin altında böyle oturursan yanacaksın, güneşkremi süreyim sana!” dedi. “Tamam!” diyerek havlunun üzerine uzandım. Murat güneşkremini sırtıma sürerken sanki vücudumu okşar gibi yavaş hareket ediyordu. İçim bir hoş olmuştu, ben de Muratı iyicene azdırmaya karar vermiştim, “Muratcığım bikiniyi çöz de iz kalmasın!” dedim. Murat, “Tamam Serpil teyze!” derken sesi titriyordu. Bikinimin ipini çözdü ve sırtımı yağlamaya devam etti. Bu arada ben de 2 senenin özlemiyle iyice azmıştım ve amım yine sulanmaya başlamıştı. Murat işi ilerletmiş göğüslerimin yana doğru taşan kısımlarını kremliyordu. Kafamı çevirip baktığımda yarrağı kalkmış, nerdeyse mayosunu yırtıp dışarı çıkacaktı. Bacaklarıma filan da sürdükten sonra, “Tamam oldu, ben gidiyorum!” diyerek koşarak denize gitti…

Ben bir süre güneşlendikten sonra doğrulup bikinimi bağladım, ön tarafımı kremlerken baktığımda Murat yalnız başına denizde duruyordu, Emre yoktu yanında. Ben de kalkıp denize girdim. Muratın yanına giderek, “Emre nerde?” diye sordum. “Bir kızla çıktı gitti!” dedi. “Sen niye gitmedin?” diye sordum. Murat ta, “Onlar eskiden tanışıyorlarmış, bir işleri varmış, akşama geç gelecekmiş…” falan dedi. Ben de gülümseyerek, “Ne işiymiş o?” dedim. “Yaa Serpil teyze, sorma işte!” dedi. “Tamam, tamam!” diyerek buna su sıçrattım, o da bana sıçrattı, ben bunun üstüne atladım ve suda oynaşmaya başladık. Muratın eli vücudumun her yerinde geziyordu, bu çok hoşuma gitmişti ve ben de mahsus bunun yarrağına elimle çarpıyordum. Bir saat kadar oynaştıktan sonra sudan çıktık. Bir süre güneşlendikten sonra, “Hadi gidelim artık!” dedim. Kalktık ve eve gittik…

Üzerimi değiştirmek için odama girdiğimde amım halen cayır cayır yanıyor, canım müthiş sikilmek istiyordu. Fakat Muratla bu iş olmazdı, oğlumun en yakın arkadaşıydı diye düşünürken, Murat, “Ben duşa giriyorum Serpil teyze!” diye seslendi. Kendime hakim olamadım ve çırılçıplak vaziyette hemen banyonun önünde aldım soluğu. Kapının deliğinden baktığımda Murat yine 31 çekiyordu. Artık ne olacaksa olsun diye düşünerek kapıyı açıp banyoya daldım. Murat elinde yarrağı ile bana bakıp kalmıştı. İkimiz de bir tek kelime etmeden bunun yanına gittim ve “Bu ateşi sen yaktın, sen söndür!” diyerek bunun dudaklarına yapıştım. Deli gibi öpüşüyorduk. Yarrağını elime aldığımda içim titremişti, kolay değil, iki senedir yarrak yüzü görmemiştim. Hemen eğilip yarrağını ağzıma aldım. Murat ta saçlarımdan tutmuş bastırıyor, yarrağını gırtlağıma kadar sokup çıkarıyordu. Sonra kalkıp tekrar dudaklarına yapıştım. Biraz daha öpüşüp banyodan çıktık ve odama gittik…

Yatağa uzanıp, “Hadi gel!” dedim. Murat bacaklarımı aralayıp üzerime uzandı ve dudaklarıma yapıştı. Bir müddet öptükten sonra göğüslerime geçti. Ordan aşağılara doğru kayarak amımı yalamaya başladı. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı, Muratın saçlarından çekerek, “Sikeceksen sik beni artık!” dedim. Murat, “Tamam Serpil teyze!” dedi ve yarrağını amıma soktu. Yarrağı sanki içimi yararak girmişti amıma. Yavaş yavaş sokup çıkarıyordu. Dayanamadım ve “Hızlan!” diye bağırdım. Murat git gide hızlanırken, ben de bacaklarımı beline dolamış, yarrağının daha derinlere girmesini sağlıyordum. Bu arada ben ikinci orgazmımı yaşıyordum. Birden pozisyon değiştirip ben üste çıkmıştım, Muratın yarrağı üstünde bir jokey gibi zıplıyordum. Murat, “Boşalacağım!” dedi. Ama ben istifimi bile bozmadan zıplamaya devam ettim ve Murat bütün döllerini içime boşalttı. Aynı anda ben de üçüncüye boşalmış ve Muratın üstüne yığılmıştım…

Muratın boşalmasına rağmen yarrağı halen içimde kütük gibi duruyordu. Bir iki dakika öyle kaldıktan sonra birden beni kaldırıp önünde domalttı, arkadan amıma girip beni köpekleme pozisyonunda sert sert sikmeye başladı. Sonra kollarımı ve bacaklarımı yanlara çekiştirip beni yatağa yüz üstü yapıştırıp üstüme abanarak beni sikmeye devam etti. Öyle bir sikiyordu ki beni, altında ağırlığıyla zevkten dört köşe oluyordum. 5-10 dakika kadar o pozisyonda siktikten sonra beni çevirip sırt üstü yatırdı ve göğüslerimin üstüne oturup yarrağını ağzıma verdi. Yarrağını deli gibi yalıyordum. Bir iki dakika yalattıktan sonra ağzıma öyle bir soktu ve titremeye başladı ki, ağzıma boşalıyordu. Çıkarmak istedim ama başaramadım, bütün döllerini ağzıma boşalttı, ben de mecburen bütün döllerini yuttum. Murat, “Harika bir kadınsın Serpil teyze!” diyerek yanıma yattı, biraz göğüslerimi okşayarak boynumu boğazımı öptükten sonra, “Ben bir duş alayım…” diyerek kalktı odadan çıktı.

Ben zevkten mayışmış bir şekilde kalkamamıştım. İki yıldır yarrağa hasretlikten sonra ilk defa sikilmenin yorgunluğuyla biraz daha yattım. Aşağıdan konuşma sesleri gelince ne oluyor diye merak ettim, üzerime sabahlığımı geçirip aşağıya indim. Emre gelmiş, Murat ta duşunu almış banyodan beline doladığı havluyla salonda oturmuş, gülüşerek konuşuyorlardı. Ben olanı biteni anlamaya çalışırken, Emre gülümseyerek başıyla Muratı işaret etti ve “Sana sürprizimi beğenmişsin anne!” dedi. Ben şok olmuştum, kaçarcasına hemen odama geri döndüm kapımı kapadım. Doğrusu utancımdan ne düşüneceğimi bilmiyordum. Oğlum beni en iyi arkadaşına siktirmişti. İki dakika sonra kapı açıldı Emre odama girdi. Ben öylece oturuyordum. Yanıma oturdu ve, “Anne, senin daha fazla erkeksiz kalmana gönlüm razı olmadı. Adının kötüye çıkmasını istemediğin için kimseyle beraber olmadığını biliyordum, o yüzden böyle bir oyun yaptık. Bunda utanılacak bir durum yok, Murata sonuna kadar güvenebilirsin ve istediğin zaman beraber olabilirsin!” dedi.

Emreye sarılıp yanaklarından öperek, anlayışı ve beni düşündüğü için teşekkür ettim. O günden beri Muratla karı koca gibiyiz, istediğimiz zaman sikişiyoruz. Emre yanımızda olsa da, Muratın canı sikişmek istediğinde Emreden müsade isteyip, beni odaya götürüp bir güzel sikiyor. Sikilmek kadar güzel birşey yok, hele yediğiniz yarrak oğlunuz yaşında gencecik bir delikanlının sert yarrağıysa :)) 

Ev Sahibinin Dul Kızını Sikiyorum

 Selam. Ben Ahmet, 32 yaşındayım. Adapazarının küçük bir beldesinde bir fabrikada Teknikerim. İşe başladığımda iş arkadaşlarımın sayesinde emekli Osman amcanın evini kiraladım. Zaten iki katlı bir evdi, üst katına yerleşmiştim. Osman amca 72 yaşında, hanımı Fatma hanım ise 67 yaşında, bir de Nurgül isminde dul bir kızları var. 44 yaşındaki Nurgül de annesi gibi kapalı giyinen ve başı örtülü bir kadındı. Nürgülün askerde bir oğlu, bir de evli ve Ankarada hemşirelik yapan bir kızı var. Maddi durumları pek iyi olmayan bu aile Osman amcanın emekli maaşı ve benim verdiğim kira ile kıt kanaat geçiniyorlardı. Günler geçtikçe bu aile ile samimiyetimiz ilerlemiş, artık Osman amca beni aileden saymaya başlamıştı. Cumartesi günleri benim araba ile pazara ve markete alış verişe gidip geliyor ve Cumartesi akşamları vardiyam olmazsa genelde onlarda beraber yemek yiyorduk.

Zamanla Nurgülün hikayesini öğrendim. 2 çocuktan sonra kocası Hollandaya gitmiş ve birdaha dönmemiş, ne para göndermiş, ne mektup, ne de adresi belli. Anlayacağınız terketmiş ve izini kaybettirmiş. Nurgül de umudunu yitirince baba evine dönmüş, kaderine boyun büküp 15 senedir anne babasıyla yaşıyormuş. Bir akşam Osman amca rahatsızlanınca hep birlikte benim arabayla hastaneye götürdük. Sabaha karşı Nurgülle biz eve dönmeye, Fatma teyze hastanede kalmaya karar verdi. Hastaneye giderken evden aceleyle çıkmıştık, o sebeple ikimizin üzerinde de tişört ve eşofman vardı. Tabi Nurgülün başı herzamanki gibi örtülüydü. Arabada yanıma oturduğunda ilk dikkatimi çeken şey Nurgülün bacakları oldu. Nurgül hep uzun etekler giydiğinden ilk defa eşofmanlı görüyordum. Giydiği dar eşofman Nurgülün bacaklarının ve kalçasının güzelliğini, dolgunluğunu ortaya çıkarmış, nedense acaip tahrik olmuştum…

Nurgül ise babasının durumuna üzülmüş ve durup dururken birden ağlamaya başlamıştı. Sinirleri bozulmuş bir halde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Hemen arabayı kenara çekip, elimi Nurgülün omzuna atarak, omzundan tutup biraz kendime çekerek, “Babanın korkulacak birşeyi yok, üzülme, iyileşecektir!” deyip, sağ elimle omzunu okşayarak teselli etmeye başladım. O anda Nurgül başını omzuma dayayarak ağlamaya devam ediyor, ama sanki Histeri içinde hıçkırıyordu. Nurgüle adamakıllı sarılıp kendime çektim, artık yanakları yanaklarıma değiyordu. Biraz sakinleyince kadar arabada o şekilde oturduktan sonra arabayı çalıştırıp yolumuza devam ettik. Eve vardığımızda ben direk Nurgülle beraber onların evine girdim. Nurgülü o halde yanlız bırakamazdım. Nurgülü üçlü koltuğa oturtup su getirdim. Yanına oturdum ve yine sarılarak omzunu okşamaya, teselli etmeye devam ettim. Ama vücutlarımız birbirine iyice yapışmış haldeydi…

Nurgül su bardağını koymak için sehpaya doğru eğildiğinde beli götünün çatalına kadar açıldı ve tangası göründü. Bardağı koyduktan sonra tekrar sokuldu bana. Çok kısa gördüğüm bu sexy manzara beni kudurtmaya yetmişti. Nurgülü teselli okşamalarım devam ederken, artık sikim de müthiş sertleşmiş, okşamalarım omzundan koltuk altına kaymış ve göğsünün yanına inmişti. “Ağlama, üzülme…” derken, diğer elimi de baldırının üzerine koymuş, ufak ufak baldırını da okşamaya başlamıştım. Nurgülden hiç bir ters tepki yoktu, bilakis bana daha da sokularak başını yine omzuma yaslamıştı. Bu durumdan cesaretlenerek biraz daha cüretkar davranıp, göğsünü resmen avcuma alırken, diğer elimle de yavaş yavaş baldırlarının arasını okşamaya başlamıştım. Nurgülün nefes alışları farklılaşmaya, ağlaması kesilerek yerini hafif hafif inlemelere bırakmıştı. Anlaşılan o anda Nurgül de benim gibi halinden çok memnundu…

Göğsünü sıktırarak avuçlarken, diğer elimi direk olarak apış arasına kaydırmış, elimle baldırının iç kısımlarını okşarken, baş parmağımı da amına sürtmeye başlamıştım. Nürgül birden başını omzumdan kaldırınca ben de aniden durdum. Ama Nurgülden, “Durma devam et, çok uzun zaman oldu, artık dayanamıyorum!” kelimeleri döküldü ve hemen dudaklarımız birleşti. Deli gibi öpüşüyor, birbirimizin dudaklarını adeta ısırıyorduk. Bir anda birbirimizin tişörtlerini çıkardık. Nurgül boynumu boğazımı kemirirken, ben de onun sütyenini çıkarmış, o dolgun memelerini hem öpüyor hem ısırıyordum. Aşağılara inerek Nurgülün eşofmanını ve tangasını çıkarıp, kendim de tamanen soyunup, ağzımı Nurgülün amına dayadım. Amını hem emiyor hemde dilimle resmen sikiyordum. Nurgül iyice kendinden geçmiş, o hafif hafif inlemeleri artık Ohhlara Ahhlara dönüşmüştü…

Hemen koltuğa ters bir şekilde uzandım ve 69 pozisyonunu aldım. Amını dillemeye devam ederken, zonklayan sikim de Nurgülün yüzüne değiyordu. Birden sikimi tuttuğunu hissettim, sikimi kökünden kavramış suratına değdiriyordu. Ben de bu arada götünü parmaklayarak klitorisini emiyordum. Nurgülün amı adamakıllı sulanmış, vıcık vıcık suları akmaya başlamıştı. Deli gibi inliyor, garip garip sesler çıkarıyordu, ama benimkini bir türlü yalamıyor ve ağzına almıyordu. Bir ara yüksek bir sesle Ohhlayıp kasılmaya başladığında amından da sular resmen fışkırıyordu. Amının sularını yalarken ensesinden bastırdım ve biraz istemeyerek de olsa nihayet o da benimkini ağzına aldı ve emmeye başladı. Başta çok acemice yapıyordu, demek ki ilk defa yarak yalıyor, ağzına alıyordu. Ama 5 dakika sonra nasıl yapılacağını öğrenmişti, sikimi deli gibi ve iştahlıca emiyordu. Bir süre sonra ben de artık patlamak üzereydim, dönerek Nurgülün göbeğine oturdum ve göğüslerine fışkırmaya başladım…

Boşalmam bittiğinde Nurgülün yüzü gözü, ağzı burnu döl olmuştu. Başından başörtüsünü çıkararak başörtüsüyle ağzını yüzünü temizledim. Yanına uzanarak çıplak vücutlarımız birbirine yapışmışken tekrar öpüşmeye başlamıştık. Dolgun göğüsleri bir harikaydı, iri kahverengi uçlarını emdikçe Nurgül deliriyor ve göğüslerini ağzıma yapıştırıyordu. Biz böyle yiyişirken benim sikim de Nurgülün apış arasına kaymış, orada yavaş yavaş yeniden kazık gibi sertleşmişti. Bunu hisseden Nurgül bacaklarını hafif aralayıp sikimi apış arasına sıkıştırarak kasıklarını bana doğru bastırmış, iyice sertleşmiş sikim kendiliğinden Nurgülün kaygan amının dudakları arasından amının deliğine kaymıştı bile. O an Nurgül birden bacaklarını açarak pozizyon almıştı, ben de bekletmeden yüklendim. Sikim Nurgülün daralmış amını resmen yararak sonuna kadar girdiğinde Nurgül öyle bir çığlık attı ki, sesi salonda yankılandı resmen. Hiç yavaşlamadım, hızlı hızlı gidip gelmeye başladım. Şap şap sesleri ve Nurgülün Ahhları Ohhları birbirine karışmıştı…

Aradan 5 dakika geçmişti ki, Nurgül titreyip sarsılarak, “Bittim, öldümmm!” diyerek, beni bacakları ile kavrayarak sikimi amının içinde skıştırdı. O anda ikimiz birden patlamaya başlamıştık. Böğürerek birbirimize kenetlendik ve boşaldık. Yarım saat kadar o vaziyette yatmışız. O gün Nurgülle 2 defa daha sikiştik. Sabah olurken beraber duş aldık. Benim işe gitmem gerekiyordu. Ben giderken, Nurgül 15 yılın ardından bu sikişmenin açlığını gidermediğini, aksine canının daha çok istediğini söyledi. Şimdi 3 aydır geceleri herkes uyuduğunda gizlice yanıma geliyor ve sikişmeye devam ediyoruz.

27 Mayıs 2021 Perşembe

Üvey Abimle Sikişirken Anneme Yakalandık

 Selam sevgili sex hikaye fanatikleri. Sizlere üvey abimin beni nasıl siktiğini anlatmıştım. Abimle birbirimize öyle tutulduk öyle bağlandık ki, aşkların en güzelini, seksin ve sikişin en şiddetlisini yaşıyorduk. Abim bana birbirinden güzel hediyeler alıyor, beni mutlu etmek için elinden geleni yapıyordu. Sikişirken de kudurmuş gibi sikişiyorduk, ama ben en çok onun beni sadistçe sikmesinden mutlu oluyordum. Abimle sikiştiğimizi bilen tek kişi kankam Nermin idi. O orospu da sürekli bana, “Ne olur beni de aranıza alın!” diye yalvarıyor, ama ben kesinlikle kabul etmiyordum. Annem ise bizim abimle bu yakınlaşmamızdan şüphelenmeye başlamış, birkaç kez bana, “Kız abinle çok samimisiniz, arana mesafe koy, gençsin güzelsin alımlısın, erkek milleti bu belli olmaz, üvey abin de olsa sana gözü kaçar, telafisi mümkün olmayan şeyler yapmaya kalkar!” demişti. Ben de, “Anne aklına gelen şeye bak, o benim abim, tabii ki samimi olacağız, aynı evde yaşıyoruz, abimden köşe bucak kaçacak halim yok ya!” deyip geçiştiriyordum.

Annemler köyden geleli abimle bir iki kaçamak sikişin haricinde doğru dürüst sikişememiştik. Annemler köydeyken alışmıştım abimle sabahlara kadar deli gibi sikişmeye, şimdi epeydir yaraksızlıktan kuduruyordum. Birgün annem komşulara gittiğinde fırsat doğmuştu. Hemen abime telefon açtım, “Abi annem komşuya gitti, yanıyorum, gel ateşimi söndür!” diye. Abim işyerini babama bırakıp, “Benim biraz işim var…” diye çıkmış. O anda bilmiyorduk, ama annem komşunun penceresinden abimi eve giderken görünce şüphelenmiş, içini kurt kemirmeye başlamış, ancak 15-20 dakika dayanabilmiş ve ne halt ediyorlar diye bakmak amacıyla eve dönüyormuş. Ben abimin bana aldığı o beyaz dantelli iç çamaşırı takımı giymiş ve sikişe hazır vaziyette abimin gelmesini bekliyordum. Abim geldiğinde o vaziyette kapıyı açtım. Abim içeri girer girmez, “Benim küçük oruspum, canın yarak istedi değil mi!” dedi. Ben de, “Beni sen oruspu yaptın, yarrağa alıştırdın, ama ben sadece senin oruspunum!” dedim ve koridorda öpüşmeye başladık…

Sonra abim beni kucağına alarak annemlerin yatak odasına götürdü ve yatağa attı. Biz öyle çılgınça sevişiyoruz ve kendimizden geçmişiz ki, deprem olsa duymayacağız. Abim beni yatağa domaltıp arkamdanamıma geçirmiş, “Seni bugün yarrağa doyuracam orospu!” diyerek pompalıyorken, ben de, “Sik orospunu erkeğim, doyur yanan amımı!” diye inliyordum. O esnada annem sessizce eve girmiş, bizim sesleri duyduğu gibi yatakodasının önüne gelmiş. Birden kapıyı açtı. Ve bizi o vaziyette görünce çılgına döndü, içeri öyle bir hışım ve şiddetle girdi ki, bizi öldürecek sandım. “Vay ahlaksız şerefsizler!” diye bağırmasıyla biz neye uğradığımızı şaşırdık. Abim hemen üzerimden kalktı, ben de kalktım, ama annem bir bana bir abime vuruyor, “Nasıl yaparsınız bunu, hiç utanmanız yok mu, öbür dünyada bunun hesabını nasıl vereceksiniz, cehennemde çatır çatır yanacaksınız!” diye bağırıyordu. Biz şaşkınlığımızı atar atmaz, abim bir eliyle annemin ellerini tuttu, diğer eliyle de ağzını kapadı, ben de annemin belinden sarıldım, annemi sakinleştirmeye çalışıyoruz…

Annem çırpınıyor, ağzı kapalı olduğu halde bağırmaya çalışıyordu. Abim, “Anne ne olur kendine gel, sessiz ol, sağdan soldan duyan olacak!” diyor, ben annemi öpüyorum, “Sakin ol lütfen anne!” diye yalvarıyorum. Abim annemin ellerini bırakmıyor, bıraksa yine vuracak tırmalayacak. Abimin ve benim vücdumuzun bir kaç yerinde tokat izi oluşmuş durumda zaten. Annem biz yalvarınca sinirleri yatışmaya ve sakinleşmeye başlamış gibi olmuştu. Abim annemin ağzını açınca, “Nasıl yaptınız bunu, babanız duyunca ne diyeceksiniz, konu komşu duyarsa sokağa nasıl çıkacağız!” deyip ağlamaya başladı. Abim, “Anne ben Nilayı seviyorum, biz herşeyi göze aldık!” dedi, ama annemim elini bırakmıyordu. Ben de, “Anne ne olur kızma bize, seni üzmek istmezdik, ama biz birbirimiz seviyoruz, anlayış göster ne olur!” diyerek, annemi öpüyor ve gözyaşlarını siliyordum. Annem artık eskisi gibi çırpınmıyor, daha yumuşak olmaya başlamıştı, “Donlarınızı giyin bari utanmazlar!” dedi. Annemi yatağın kenarına oturttuk. Külotlarımızı giyip annem ortamızda kalacak şekilde iki yanına oturduk…

Biz annemizi yatıştırdık, sinirini aldık, olan olmuş birkere, ne yapabilirdi ki, mecburen katlanmak, sineye çekmek zorunda diye düşünürken, annem bize öğüt vermeye başladı. “Bu işi bırakacaksınız, birbirinizi unutacaksınız, (abime) sen başka eve çıkacaksın!” diyordu. Abim beni çok sevdiğini ve asla ayrı bir eve çıkmayacağını söyledi. Annem de, “Babana söyleyince seni bu evden nasıl siktir ediyor, gör bakalım!” dedi. Abim de, “Babama söylersen valla kötü şeyler yaparım!” diye annemi tehdit etti. Annem, “Ne o, yoksa beni de mi sikersin, azgın kudurgun köpek!” diyerek abimi kışkırtıyordu. Annemle abim, söylerdin söylemezdin, sikerdin sikemezdin diye, el kol hareketleri ile birbirlerini itekleye kakalaya, hararetli hararetli tartışıyorlardı. O sırada farkettim ki abimin siki yeniden kabarmaya başlamıştı. Bunu annem de gördü, zaten görünmeyecek gibi değildi. Ben de annemi yatıştırmaya çalışıyor, “Nolur babama söyleme!” diye yalvarıyordum. Ama annem bildiğini okuyordu…

Abimin evden gitmesi halinde benim de evi terkedeceğimi söylediğimde, annem sinirle kalktı, “Ben gidiyorum, babanıza söyleyeceğim, siz de ne haliniz varsa görün!” dedi ve kapıya yöneldi. Ben hemen annemden önce kapıya koşup sırtımı kapıya dayadım ve “Babama söylemeyeceğine dair söz vermeden gitmeyeceksin!” dedim. Annem, “Ne o, abine beni de mi siktirecen, çekil ordan orospu!” deyip yüzüme tokadı yapıştırdı. Bu arada abim de gelip anneme arkadan sarıldı. Annem, “Bırak beni orospu çocuğu!” diyerek abimin kollarından kurtulmaya çalışıyordu. Ama abim bırakmadı ve annemi sürükleye sürükleye tekrar yatağa getirdi, yatağa sırtüstü yatırdı ve kolunun birini kedisi tutup, benden yana olan kolunu bana vererek, “Tut kolunu bırakma!” dedi. Ben annemin kolunu sıkıca tuttum. Annem, “Bırakın beni şerefsizler, sapıklar!” diye bağırmaya başlayınca, abim yerde duran sütyenimi aldı annemin ağzına tıkadı. Sonra yerdeki tişörtünü alarak, annemin kendi tuttuğu elini karyolanın başucundaki demire bağladı. Daha sonra da annemin başörtüsüyle de benim tuttuğum kolunu bağladı. Sonra da annemin ayaklarına oturarak, bana, “Git odamdan fotoğraf makinemi getir!” dedi…

Ben hemen bir koşu gittim makineyi kaptım geldim. Abim önce annemin bluzünü yukarı sıyırarak sütyenini çıkardı ve göğüslerini kavradı. Bana, “Bol bol resim çek!” diyerek annemin göğüslerini okşamaya, yalamaya ve emmeye başladı. O an ne düşüneceğimi bilmeden, kafam karmakarışık bir halde olanları hem izliyor, hem de bol bol resim çekiyordum. Abim sonra annemin eteğini sıyırarak çekti çıkardı. Annem çırpınıyordu ama nafile çırpınmalardı bunlar. Abim annemin külotunu da çekerek çıkardı ve annemin amını avuçladı. Annem 42 yaşında, ama yaşına göre oldukça bakımlı ve derli toplu bir kadındı. Annemin amını ilk defa görüyordum, hafif kıllı bir amı vardı. Abim annemin amını yalamaya başlamıştı. Annem artık tamamen çaresizdi ve işin ilginç yanı, abim annemin amını yalarken annem hafiften inlemeye bile başlamıştı ve eskisi gibi çırpınmıyordu, kendini tamamen salmıştı. Abim annemin amını yalarken bende de tarifi imkansız kıpırtılar başlamış, acaip tahrik olmuştum…

Birkaç resim daha çekip abimin külotunu indirdim. Abimin siki kazık gibi olmuştu. Abim annemin amını yalarken ben de alttan abimin sikini yalayarak sikini iyice kıvama getirdim. Az sonra abim doğruldu, annemin bacaklarını yanlara ayırıp, kasıklarından tutarak bacak arasına iyice yanaştı, sikini annemin amına dayayıp az ucunu soktuktan sonra birden hepsini gömüverdi ve deli gibi gidip gelmeye başladı. Ben yine resim çekiyordum. Annem başını yukarı aşağı oynatarak, ağzında sütyen tıkalı olduğu halde birşeyler söylemeye çalışıyordu, herhalde ağzındaki sütyeni çıkarmamızı istiyordu. Abim durdu ve anneme, “Çıkarırsam bağırmayacaksın, tamam mı?” dedi. Annem, “Hı hı!” diye ses çıkararak, başıyla da onayladı. Abim sütyeni annemin ağzından temkinli bir şekilde çıkarınca, annem önce derin bir nefes aldı ve sonra, “Yavaş ol hayvan herif, eşşek mi sikiyorsun!” dedi…

Abim bu, yavaş olur mu? Hırsla gömdükçe gömdü annemin amına! Annemin baştaki Ahlamaları sonradan Ohlamalara dönüştü ve zevkten dört köşe oldu. Abim 20-25 dakika kadar annemi sikti. Ve annem bu sürede en az iki kez orgazm oldu, bunu inleyerek sarsılmalarından ve gözlerini kapayarak titremelerinden anladım. Sonunda abim de sikini çıkarmadan annemin amının içine boşaldı ve üzerinden kalkıp annemin yanına yığıldı. Birkaç resim daha çektikten sonra makineyi abimin odasına saklayıp geldim. İkisi de bitmişti, ama ben yanıyordum. Abime, “Eee ben ne olacam şimdi?” diye sordum. Annem artık açılmıştı, “Merak etme orospu, bu sik ikimize de yeter, çozün ellerimi, ben kaldırmasını bilirim!” dedi. Hemen abimle birlikte annemin ellerini çözdük. Annem abimin taşaklarını avuçlayarak sikini yalamaya ve emmeye başladı. Abimininik siki annemin ağzında kaybolurken, abim de benim amımı parmaklıyordu…

Kısa bir süre sonra abimin siki annemin ağzına sığmamaya başladı, iyice sertleşmiş, kazık gibi olmuştu. Annem abimin sikini tükürükleyip, “Gel bakalım azgın orospu, söndür ateşini!” dedi. Annem abimin sikini dibinden kavramış dik tutarken ben çıktım abimin sikine oturdum ve inip kalkmaya başladım. Abim beni bu şekilde 10 dakika kadar siktikten sonra ben boşalmaya başlamıştım. Orgazmım bitince üzerinden indim ve annem abimin sikini tekrar yaladı. Abim müthiş iştaha gelmişti, doğrulup annemi domalttı ve annemin amını sikmeye başladı. Biraz annemi sikiyor, biraz sikini bana yalatıp tekrar annemin amına sokuyordu. Daha sonra benim de annemin yanına domalmamı istedi. Domaldım, bir annemin amına sokuyordu bir benim amıma gömüyordu. Abim, “Amına koduğumun orospuları, bundan sonra ikiniz de orospumsunuz!” diye bizi sikerken, üçümüz de çok mutluyduk…

O günden sonra abim ikimizin de sikicisi oldu ve annem de benim gibi abimin yarağına iyice alıştı. “Babasından hayır görmedim, bari oğluyla sikişerek yılların acısını çıkarayım!” diyor ve benden çok siktiriyor kendisini abime…

Hepinizi öptüm.